Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bunun için açık söylüyorum: ben Tanrıyı olduğu gibi, bütün yalınlığıyla kabul ediyorum. Şuna da dikkat etmeliyiz: Tanrı varsa ve yeryüzünü gerçekten yaratmışsa, onu Euklitos [Eukleides] geometrisi üzerine kurmuş, insan zekâsına ancak üç boyutlu kavrayabilme gücü vermiştir. Bununla beraber eskiden de, şimdi de —hatta en kalburüstü olanlar arasında— yeryüzünü ve daha da genişleterek bütün evrenin Euklitos ilkelerine dayandığını kuşkuyla karşılayanlar, hatta Euklitos’a göre yeryüzünde mümkün olmayan iki doğrunun kesişmesinin belki sonsuzluğun bir yanında gerçekleştiğini düşünenler çıkıyor. Azizim, aklım bunlara ermedikten sonra Tanrıyı nasıl anlayabilirim? Açık söylüyorum: bu çapta sorunları çözebilecek güçte değilim; zekâm Euklitos çevresi içinde, dünyasaldır. Bu yüzden bu dünyanın ötesinde konularla uğraşamam ben. Senin de kulağına küpe olsun Alyoşa dostum: bu gibi şeylerle zihnini yorma, hele Tanrıyla ilgili konularla… O’nun varlığıyla yokluğuyla uğraşma. Bu tür sorunlar yalnız üç boyuta akıl erdirebilenlere göre değildir. Böylece Tanrının varlığını candan kabul ettikten başka hikmetini, akıl erdiremediğim ereğini de kabul ediyor, hayatın kuruluşuna, yaşamanın anlamına inanıyorum. Sözümona hepimizin katılacağı sonsuz uyuma, evrenin ulaşmaya çabaladığı “Tanrıya giden ve bizzat Tanrıyı temsil eden” Ulu Sözlere ve daha da başka şeylere, sonsuzluğa kadar inanırım. Bu konuda söylenmiş çok şey var. Galiba, iyi yoldayım, ne dersin? Şimdi bak, sonuç olarak, Tanrı dünyasını, varlığını çok iyi bilmekle birlikte, kabul etmiyorum ben. Tanrıyı değil, dikkat et, yarattığı dünyayı, Tanrı dünyasını kabul etmiyor, kabule razı olamıyorum. Şunu da söyleyeyim, çekilen acıların geçip unutulacağına, insanlar arasındaki o gülünç, yakışıksız çelişmelerin Euklitos gücündeki insan akıllarının çirkin bir icadı olarak silinivereceğine, daha sonra, dünya tragedyasının sonunda, ölümsüz uyuma kavuşulduğu anda bütün kalpleri dolduracak, başkaldırmaları yatıştıracak, insanoğlunun işlediği bütün suçları, döktükleri kanı yalnız bağışlatmak değil, insanlara ait her şeyi büsbütün temize çıkaracak bir olayın ortaya çıkacağına da inanıyorum. Evet, bütün bunlar varsın olsun, meydana gelsin, ama ben bunu kabul etmiyor, kabul etmek istemiyorum. Hatta paralel doğrular kesişsin ve ben gözlerimle göreyim bunu; görüp, “Evet, kesiştiler,” diyeyim, gene de kabul etmeyeyim. Dayandığım temel, benim görüşüm budur Alyoşa. Bunu ciddi olarak söyledim. Konuşmamıza mahsus en saçma, mümkün olduğu kadar saçma bir şekilde başladım, ama getirip itiraflarıma bağladım, zaten senin istediğin de buydu. Tanrı konusu değil, sevgili kardeşinin manevi cephesi ilgilendiriyordu seni. Bunu da aldın işte.
Sayfa 305 - Türkiye İş Bankası Yayınları
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.