Kendisini hemşireliğe iyice veren Halide Edib Türkler'in bu savaşta mazlum durumunda ve kendini müdafaa mecburiyetinde bulunduğunu idrak etmekte, ''savaş ziyafetinin bulaşıklarıyla dolu hastane mutfağını'' daima hesaba katarak savaşın ne kadar vahşi bir şey olduğunu düşünmektedir.