Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1062 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Doğal bir kitaptı Anna Karenina hayatın kendisi gibiydi bir bakıma bazen sıkıcı, tahmin edilebilir bazense insanın ruhunu derinden etkileyen bir yapıya sahipti. Uzun bir süre kitabın baş kahramanı Anna ile hiçbir ilişkisi olmadığı halde, kendisini sevip takdir etsem de Levin karakterinin niçin var olduğunu anlamaya çalıştım açıkçası. Tamam hoş, felsefik, yardımsever bir karakterdi ama bu kitaba sadece felsefe katmaya mı gelmişti? Hayır. Tolstoy Anna Karenina'sını sıradan, düzgün, sıkıcı görünen ama buna rağmen mutlu ve huzurlu olan Levin'in hayatı ile heyecanlı, cazip, bir noktada normal aile kadınlarının imrenerek baktığı (bkz.Dolli) bir konumda olan ancak içten gelen şüpheleri ve güvensizlikleri ile en derin bir umutsuzluğa sürüklenen Anna'nın hayatı arasındaki tezat üzerine inşa etmiş. Öyle ki Levin insani ilişkilerinde doğal ve içten davranışlar sergileyip açıkça düşüncelerini açıklarken, Anna insanları kendine hayran bırakan onların gözlerini boyamaya yönelik bir tutum sergiliyor. İki insanın yaşamları her yönden mutlak bir tezat içerisinde. Kitabın başından sonuna doğru Levin'in karakterinin iyice oturduğunu görüyoruz. Gerek duygusal açıdan gerekse düşünceleri yönünden tam bir olgunluğa ulaşıyor.Yaşama nedenini keşfediyor.Sevgi. Kitap boyunca gördüğümüz sorular ve tartışmalarla dolu felsefe adamı sorularının yanıtları aldığını söylüyor.Çevresine karşı doğal ve nazik olmaya devam ediyor. Buna karşın Anna mantıklı ve bilgili bir kadın olmasına rağmen düzenli ve mantıklı halini yavaş yavaş yitiriyor. Düşünceleri gittikçe daha dengesiz bir hal alırken duyguları tam onu yavaş yavaş tüketen bir kaos girdabına dönüşüyor. En son o da insanları anlayıp hayatın anlamını bulduğunu düşünüyor. Nefret. İnsanlar birbirlerinden nefret ediyorlar Anna'ya göre. Herkes sadakatsiz. Hepsi çirkin, sahte ve fesat yaratıklar. Levin'in bakış açısına göre ise insanlar nazik, hatalar yapsalar da düzeltmeye çalışan sevgi üzerine yaratılmış varlıklar. Tolstoy'un açıkça gösterdiği gibi bu iki karakter insan ve yaşam analizlerinde kendi yansımalarını görüyor. Adeta kendilerini tasvir ediyorlar. Ve Tolstoy bu zıtlığı dorukta bırakarak bizi ruhlarımızdan vuruyor. Levin yaşama nedenini bulmuş çocuğu ve sevdiği kadınla birlikte mutluluğun doruğunda iken, Anna şüphelerinin kendisini sürüklediği karanlık çukurda çocuğundan ayrı, mutluluğun artık ne olduğundan bile şüphe eder vaziyette pişmanlık ve korkunun doruğunda kendi yaşamına son veriyor. Yazar böyle bir şeyi gözümüze sokarak ne demek istiyor dersiniz. Düzenli bir hayatımız olmazsa mutlu olamaz mıyız? Kendi mutluluğumuzu başkalarının mutsuzluğu üzerine inşa edersek önünde sonunda yıkılır mı? Bu sorulara tek bir cevap veremeyiz. Hayat bu, ne olacağı belli olmuyor. Despot kocanın bir Aziz'e dönüşmesi gibi tıpkı. Önce seni reddeden biriyle mutlu bir aile yaşamı kurman gibi. Gerçek aşkının peşinden giderken intihar etmen gibi bir şey hayat. Bu da hayat gibi bir romandı. Bazen sıkıcı bazen etkileyici... Hayat gibi eşsiz bir roman.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,4bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.