Necip her şeyden önce teşekkürler inceleme için.
Yazarın bütün kitaplarını okumuş ve şahsen tanıyan biri olarak birkaç hatta epeyice bir şeyler söylemeliyim, meşguliyet vermiş olursam affola.
Evvela şu var ki hiç kimse bir yazarın kitaplarını okumak zorunda değil, okusa da beğenmek zorunda değil elbette.
Sırayla fikirlerimi belirteyim. Cemil Meriç ve Galeano ile kıyaslamak zaten baştan hatalı olur, kimse onlar seviyesinde olduğunu iddia edemez ve böyle adamlar her ülkede bir elin parmakları kadar çıkıyor, bazı ülkelerde o kadar da yok. Yine de bu iki isme vurgu yapman sadece senin sevdiğin yazarlar diye olmayabilir, garip bir şekilde yazarın da en sevdiği belki 10 yazardan ikisi bunlar ve sık sık bahseder, belki de üslubuna sinmiştir bir miktar yazarken, sen de okuyunca bilinçaltın sana bu isimleri çağrıştırmıştır, bilemiyorum tabi..
Dini vurgulara gelirsek, evet inanç yönünden adına artık ne dersek-islamcı,muhafazakar ya da başka bir şey çünkü bu kelimelerin içi de boşaltıldı ne yazık ki- bir temel dünya görüşünden geliyor yazar, bunda da abes bir durum olduğunu düşünmüyorum müslüman yoğun bir ülkede yaşadığımıza göre. Kitaplarında bu tarafını yazdıklarına yaysa da hiçbir zaman "vaaz eder gibi" veya "mutlak doğru budur" gibi yazmadığını düşünüyorum, benim algım böyle en azından. Gazze- Kudüs açıkçası benim de ve milyonların da bir yarası, senin de kayıtsız olmadığını tahmin ediyorum, bu sadece bir ümmet meselesi de değil, bir insanlık meselesi. Bilirsin belki , Rachel Corrie diye Amerikalı gazeteci 23 yaşında bir genç kız Gazze'de o biçare insanlara destek olabilmek adına can verdi, öldüğü gün 16 mart ise Dünya Vicdan Günü ilan edildi.
Ayrıca bugün pek çok örneğini gördüğümüz, din soslu sözüm ona kişisel gelişim zırvalarıyla asla kıyaslanamaz bu haliyle , bu konuda net tavrım.
Kadınlar hakkındaki görüşleri meselesine gelince sen de değinmişsin, bu konuda ters bir noktaya rastlamadığını. Malum incelemede, hani yerden yere vurulan :) bu konuda bir öykü karakterinin birkaç cümlesi, yazarın resmi görüşü gibi sunulamaz diye düşünüyorum. Belki denemelerde belirtse böyle denilebilirdi ama senin de bahsettiğin gibi böyle bir durum yok ortada.
"Kitaptaki denemeler için 'aforizma peşinde koşmuş' dersem çok ağır ve haksız bir eleştiri olur." demişsin, bu da gayet sağduyulu bir tespit. Beğenip beğenmemek başka bir şey, böyle bir değerlendirme başka bir şey.
"Netice itibariyle, artık Tarık tufan hakkında az da olsa bir fikir sahibi olduğumu düşünüyorum. Yine de yazarın 7 kitabı olduğunu ve romanlarının ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim... " bu da kesinlikle çok önemli bir tespit çünkü kurgunun ağır bastığı hikaye ve romanı ayrıca ele almak gerekir elbette, hatta bunların içinde de her kitabı ayrı tutmak birbirinden..
Siyasi tarafa gelirsek, seninle paylaştığım bir video vardı bu konuda, tam tersi iktidardan nemalanmadığı ve eleştirebildiği için ayrı düştüğü yönündeydi. Bu konuda bence kulaktan dolma bilgilerden fazlasına sahip değilsin. Ha şu var oturup herkesi araştırmak zorunda da değilsin elbette, ama bilgim olan bir konuda bana güvenebileceğini düşünüyorum az çok seninle olan iletişimimiz sayesinde..
Belki de başka bir kitabı senin için edebi yönden daha doyurucu da olabilir veya olmayabilir de. Bütün bunları avukatlık etmek adına söylemediğimi belirtmek isterim, okuduğum ve tanıdığım bir yazar hakkında gayet makul eleştirilere, kendi fikrimce gayet makul cevaplar vermek istedim sadece.
Eline sağlık, emek verdiğin çok açık ve her zamanki içi dolu üslubun okutuyor yazdıklarını, sağ olasın diyorum ve hep yazmalısın..