Gönderi

Genç Müslümana Öğütler : Affetmek
Ey mürid! Öfke ve gazabını tut ve gösterme. Bunu yaparsan Allah'ı memnun etmiş, şeytanı üzmüş, kendi nefsini düzeltmiş de terbiye etmiş olursun. Gazap, nefsin zapt edilmemesinden, başı boş bırakılmasından doğduğundan, sen öfkeni tuttukça, nefs, sınırını bilir, azmaz ve sana boyun eğer. Sen öfkeni tutarsan, karşındakini sevindırmiş, onun fiiline karşılık vermemiş, ona bir ceza biçmemiş olursun ki, bu davranışın cezadan daha çok tesir ve onun kendi nefsini cezalandımasını telkin eder ve onu hak ve insaf dairesine döndürür, kusurunu itirafa yol açar. Öyleyse bu öğüde önem ver ve bu huyu edin. Elbet bunun karşılığını, ecir ve sevabını ötede görürsün, mizanda kazanırsın. Fakat bunlardan da önemli olarak, kazancın ve sevincin en büyüğü şudur: Sen öfkeni tutarsan, Mutlak Adil de, ilahi gazabını gerektiren, fiillerinden dolayı seni cezalandırmaz, affına kavuşturur. Senin affedişin, İlahi afla mükâfatlandırılır. Demek ki mü'min kardeşinin kusurunu affetmek ve verdiği zahmetlere tahamnıül etmekten daha büyük fayda düşünülemez. Allah kullarına senin nasıl davranmanı buyurmuşsa, O’da Sana öyle davranır. Öyleyse, sen de bu gönül alıcılık huyunu, yardım, barış ve adalet elini uzatma hasletini, ahlakın edin. Buna sarıl, buna çalış. Bu güzel ahlak ve huy, halkın gönlüne karşılıklı sevgi ve saygıyı yerleştirir.
Sayfa 26 - bedir yayınlarıKitabı okudu
··
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.