Murat eline sağlık öncelikle. Bu kitap, insanın içinde biriktirdiklerini dışarı boşaltmak için biçilmiş kaftan:) Kitap ister istemez insanı hayata karşı öfkelendiriyor. O yüzden incelemen kitabın ruhunu yansıtmış bir bakıma.
Medya konusuna gelince, ben her konuda olduğu gibi medya konusunda da iyi ve kötünün iç içe olduğunu düşünüyorum. Caraco’nun medya eleştirisine katılıyorum. Ancak medya sadece bundan ibaret değil. Pek çok nesil dünya hakkında sahip olduğu bilginin çoğuna medya sayesinde ulaştı. Medyanın karanlık tarafı hep ön planda olsa da reddemeyeceğimiz bir kamu hizmeti de oldu. Ancak medyanın konjonktüre göre yanar dönerli kaygan bir yapısı olduğu bir gerçek. Çünkü medya artık iş dünyasının elinde ve hepsi birer ticari şirket gibi yönetiliyor.
Ben kitabın ortalarındayım henüz. Okuduğum kadarıyla, Caraco’nun dünyayı yeniden düşünme ile ilgili fikirlerini çok önemli buldum. Bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği fikrine de katılıyorum. Zaten kaos tam bu noktada ortaya çıkıyor. Silbaştan bir dünya kurmak mümkün değil. Sistem artık kuruldu ve saat gibi işliyor. Bundan sonra gelecek nesiller de bunu değiştiremeyecek.
O, fikirsel anlamda bu düşünceyi kafasında tam olarak olgunlaştırdıktan sonra artık yaşamanın da anlamsız olduğuna karar vermiş.
Dünya hakkındaki fikirlerine katılsak da onun bu intihar kararı her zaman tartışmaya açık olacak.
Bir de şu var ki, o fikirlerini tamamen tanrısızlık üzerine kurmuş. Tanrıya inanan sıradan biri için bile onun fikirleri birkaç saniyede geçersiz kılınanilir. Bu noktada, onun çizdiği karanlık tablo, bir başkasına o kadar da karanlık gözükmeyebilir.
Nihayetinde sabaha kadar yazsak da bitiremeyeceğimiz bir kitap bu.
Alıntılar arasına yerleştirdiğin kendi fikirlerin de çok etkileyici. Tekrardan emeklerine sağlık... Sevgilerimle...