Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

181 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Zizek’in bir sözüyle incelememe başlamak istiyorum: “Her şeyi yeniden tanımlamak zorundayız.’İnsan olmak ne demektir?’ den başlayarak.” Neyiz biz? Ortak duygularımız, davranışlarımız birbirine benzer veya farklı yaşantılarımızla en geniş ve tek kelimelik tanımımız:İNSAN. Literatürdeki tanımımızsa şu: Memelilerden; iki eli iki ayağı bulunan, iki ayak üzerinde dik bir biçimde dolaşan, aklı ve düşünme yeteneği olan; dille ve sözle anlaşan, en gelişmiş canlı sayılan yaratık. Peki insanı “insan” yapan nedir bunlardan farklı olarak? İnsanları veya kendimizi ne kadar tanıyoruz; bu kırgınlıklarımız, tavırlarımız, sevinçlerimiz veya bu ‘tecrübe’ dediklerimizin temeli nereden geliyor ? Çevremizdeki insanların söylediklerinin ötesindeki söyleyemedikleri ne? Ya da var mı söylemediği, söyleyemediği veya belki de bilinçaltından çıkarıpta dillendiremediği ? Engin Geçtan, henüz kitabın önsözünde şöyle bir cümle kurmuş: “Kalıpları kırmanın ürkütücü de olsa insana hayatiyet katan bir yanı vardır, bilirsiniz.” Nedir bu kalıplar? Ve neden ürkütücü olsun bu kalıpları kırmak, hem gerçekten dediği gibi kalıpları kırmanın ürkütücü olduğunu da nereden biliyoruz ki ? Kitapta toplam 13 başlık var.Bizi toplumsal ve bireysel yönlerimizle özetleyen 13 başlık.Örneğin ana-baba ve çocuk adlı başlıkta sizin anne karnında varolmaya başladığınız ilk andan itibaren onlarla etkileşiminizin karakterinizin şekillenmesindeki önemini detaylıca anlatıyor. Veya “Değersizlik duygusu” başlığı altında sizin bireyleşebilmenizde değer görmenizin önemi, kendi hayatınızda yaptığınız işlere verdiğiniz değerin sizi tutarlı bir birey yapması gibi hem yüzeysel hem detaylı konular işlenmiş.Özellikle “Sorumluluktan kaçış” başlığında; sorumluluklarımızdan kaçmak için farkında olduğumuz veya olmadığımız çoğu şey çok orijinal bir şekilde ‘uyuşturucu’ olarak nitelenmiş.Öyle ya, zorunda olduğumuz ya da yapmamızın bize fayda sağlayacağını bildiğimiz halde sorumluluklarımızdan bizi alıkoyan şeyler bir tür uyuşturucudur heralde. Acaba önsözde Engin hocanın kalıp diye bahsettiği bizi uyuşturan şey bu kaçış mı? Sorumluluklarımızdan, toplumdan, aileden.. veya anne-baba-çocukta bahsedilen bize “gelenek, görenrk, toplum kuralları” adı altında yerleştirilmiş kalıplar mı ? Kitabı okurken kendinize çok fazla soru soruyorsunuz, aynı zamanda sorduğunuz sorulara biraz yorumlar katarak cevaplarını da bulabiliyorsunuz. Kitapta altını çizmediğim çok az sayfa kaldı, neredeyse her bölümde mutlaka bir şekilde kendinize rastlıyorsunuz ve birbiriyle bağlantılı bir biçimde kendinize dair belki de daha önce pekte farkında olmadığınız düğümleri daha fazla fark edip, devamını merakla okuyorsunuz.Ayrıca kitabın dili de gayet açık, rahatça okunuyor.Kendimizi daha iyi tanımak; eksikliklerimizi ve fazlalıklarımızı en azından gerekli ölçüde fark ederek daha dengede yaşamak mümkün(-s.150- Bir insanın kendi kısırdöngülerinin tümünü, görebilmesi gerçekleşmesi olanaksız bir durumdur.Böyle bir durumun gerçekleşmiş olduğunu varsaysak bile bu, o insanın kısırdöngülerinden arınabileceği anlamını taşımaz.Ama yine de kendine dönük yıkıcı mekanizmalarının kökenini tanıyabilmek, insanın kendisine ilişkin bilinmeyenlerinin sayısını azaltır ve onu rahatlatır.Ancak asıl önemli olan, bu mekanizmaların nedenlerinden çok, “nasıl” işlediğini anında görebilmektir.Psikolojik tedavi yöntemlerinin çoğu bireyin “nasıl yanıldığını” anında görebilmesine yardımcı olmayı amaçlar.) Psikolojiye ilgisi olanların da okuyabileceği türden bir kitaptı.İyi okumalar :)
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,2bin okunma
··
60 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Aslııııı okurunun profil resmi
Çok teşekkürler ☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.