Hangi alanda olursa olsun, aptallıkta birbirimizle yarışıyoruz, icatlarımız paradoksa çare bulamıyor. Giderek daha zekice imkanlara sahip olurken giderek daha aptallaşıyoruz,
biz bu imkanların yasasına tabi olacağız ve
bu imkanlar da bize sahip olacak, biz hayal kırıklığına uğrarken devlet şeflerimiz imkanların ilk hizmetkarları olacaklar ve biz de sınırsız bir
köleliğe bağlanacağız. İmkanlarımız bizi aşıyor kahinlerimizin bize vaat ettiği aşma bu işte; imkanlarımızın serpilip geliştiğini şimdiden hissediyoruz bu kahinlerin bize öngördüğü serpilip gelişme bu işte; biz bu imkanlara sahipken ortak bir dil yok artık, bu nedenle iletişim sözcüğü moda; imkanlarımız bizi
sürüklüyor, nereye gittiğimizi bilmiyoruz, tesadüf yeni bir boyut kazanıyor ve zorunluluk da öyle, her ikisi de özgürlüğe zarar veriyor, belirsizlik özgürlüğüyle çakışan özgürlüğe. Bizler artık atalarımızdan daha donanımsızız ve terslikler denizinde boğulma tehdidi altındayız. En donanımlı tekneleri batırmaya birkaç kuşak yetti ve o teknelerin üzerine biz çullandık, yalnızca biz, tarihin fırtınaları değil.