172 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Yıl: 1939 Yer: Varşova/Polonya
Hitler, Polonya'ya saldırarak ikinci dünya savaşını başlatıyor.
İkinci Dünya savaşını konu alan kitap ve filmler genelde Yahudiler'e yapılan holokosttan ve Nazilerin zulmünden bahseder. Bu kitapta ise bu zulüm, saf bir çingene çocuğunun gözünden anlatılıyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda 200.000'den fazla çingene öldürüldü. Çingeneler...
Toplumumuzda bazı insanlara göre tam bir millet bile sayılmayan çingeneler. Hani bazen duyarız ya, 72,5 ( yetmiş iki buçuk) millet diye. Ha işte oradaki buçuk millettir çingeneler. Dünyanın birçok yerinde dışlanırlar. Yerleri, yurtları olmadığı için her yere ait olan çingeneler...
"Çingene olduğumuz için her yere aittik " ( sayfa 28)
Yanlış anlaşılmasın, 72,5 millet tabirini tasvip etmiyorum. Anne, baba ve ırkımızı kendi irademizle seçemediğimiz için, hiçbir ırkın hiçbir ırka üstünlüğünü kabul etmiyorum. Üstünlük, insani değerlerimizdedir diye düşünüyorum.
Kitapta anlatılan çingene çocuğunun annesi, babası, kimsesi, hatta bir adı bile yok. Kim nasıl çağırırsa adı o oluyor. Varşova sokaklarında hırsızlık yaparak karnını doyuran bir sokak çocuğu. Diğer sokak çocukları ile birlikte yaşayıp, sokaklarda yatan bir çocuk. Diğer çocuklar gibi o da günahsız. Bu anlamda bütün çocuklar bir melektir demek istemiş yazar. Zaten kitabın adı da oradan geliyor:
"Cennetin Hırsız Melekleri"
Kitap, Almanların Varşova'ya girdikten sonra, sokak çocuklarının başından geçenleri anlatıyor. Sokaklarda yaşanan dramlar ve Gettolar'dan bahsediyor. Kitabı okurken Gettolar'ın karanlık ve acımasız yüzünü göreceksiniz.
Yazarın çok sade bir dili ve mizahi bir anlatımı var. Anlattığı acıları bile insanın yüzünde bir tebessüm ile okutturuyor. Anlatımı kesinlikle sürükleyici. Zaten kitap 172 sayfalık kısa bir roman. Ben çok kısa bir sürede bitirdim.
Çok bilinen bir yazar ve kitap değil. Sitede de iki kişi tarafından okunmuş. Yani kıyıda köşede kalmış kitaplardan. Ben de tesadüf eseri, ikinci dünya savaşı konulu kitapları araştırırken buldum. Kitapçılarda bulmak zor. İnternet kitapçılarında da stoklarda yok görünüyor. Okumak isteyenler için epub linkini bırakıyorum.
yadi.sk/i/rG30CD6S3VgwqG
#31158981 etkinliği kapsamında okuduğum bu güzel kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Etkinliği hazırlayan 
Murat Ç'ye de çok teşekkür ederim.
··
291 views
Aklıma şu geldi ekmekvegul.net/sectiklerimiz/g... ve bu bilgiyi benimle paylaştığı için Yasin’e tekrar teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık.
"Müzik fakirlerin tek lüksüdür." Yazı gerçekten güzel. Teşekkür ederim
10 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Yıl 1 Eylül 1939.. Ve savaş başlıyor.. Biz savaş değil barış istiyoruz konuşmalarından kısa bir süre sonra başlıyor...
Gettolar da kim bilir ne acılar çekildi. Sadece bize gelen kadarlarını biliyoruz. Filmleri izlerken, kitapları okurken bile içimiz sıkılıyor, darlanıyoruz. I ve II. Dünya Savaşı kesinlikle ders olmadı. Hemen paralelinde pasific savaşı. Ardından soğuk savaş wietnam vs devam etti.
Hala da bir şeylerin çıkması için uğraşıyorlar.
Buna dur diyecek olan toplum, kalkıp milliyetçilik oyunları ile zafer nidaları atıp KAN KAN KAN diye bağırmaz ve tam tersi bir duruş sergilerse, kendi seçtikleri basit insanların ne kadar basit ve beyinsiz insan olduğunu anlayacaktır.
Mustafa Abi eline sağlık bu değerli inceleme için. Az okunmuş olması daha iyi oldu yeni bir kitap ve yazarla tanışmak için listemize ekledik.
Çok sağol etkinliğe katkın için.
İncelemenin 1 Eylül'de paylaşılması tamamen tesadüf olmuş. Yazdıklarında haklısın, birileri hep başkalarının çocukları üzerinden KAN KAN KAN diye bağırmaya devam edecekler malesef. Yorumun için ben teşekkür ederim.
Emeğinize sağlık. İncelemeniz ile ezilmişlere bir nebze ses olmuşsunuz. Gayet başarılı ve yerinde bir inceleme olmuş diye düşünmekteyim. Nadir de olsa, bazen çok az okunmuş ya da hiç okunmamış kitaplar elimize geçebiliyor. Önemli olan, okuduktan sonra bize kattıklarını düşüncelerimiz ile harmanlayarak, buradan yeni bir şey çıkararak, bir başka okurun dikkatini bu noktaya çekebilmek. Tüm okurlara tekrar sesleniyorum. Okuduklarınız ile ilgili olan görüş ve düşüncelerinizi lütfen paylaşınız. Yapabilir miyim, başarabilir miyim ya da komik duruma düşer miyim diye düşünmeyin. Korkmayın, dünyada yüz binlerce yazar var ve hepsi korksaydı, şu anda böylesi bir ortamda da bulunuyor olmayacaktık. Onları bile beğenmeyip eleştirenler var, ama eleştiren kadar da destekleyenleri var. Onun için elinizden geldiği kadar kendinize bir şans veriniz. :))
Kıyıda köşede kalmış, deyim yerindeyse unutulmuş bir kitap. Bence okunması gereken kitaplardan birisi. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
1 next answer
Sitedeki tek incelemenin sizin kaleminizden olması okumayı düşünenler açısından büyük bir şans olmuş. Teşekkürler.
Bu tür kitapların en önemli özelliği tarafsız yazılması. Eğer böyle bir kitap ise bir elmas kadar değerlidir. Yok, sadece bir tek pencereden bakıyor ve duygu sömürüsü yapmışsa tam bir zaman kaybı. İncelemede gördüğüm kadarıyla sadece Yahudiler değil, çingenelere de yer vermeşsiniz bu da beni sevindirdi. Kitapta ayrım yapılmadığı ortaya çıkmış. :) Çünkü sürekli ön plana çıkan bir eşya, gerisindeki kırıkları görmezden gelmemize sebep olur. Oysa Polonya'da sadece Yahudiler değil, çingeneler, sakatlar, akıl hastaları, zihinsel engelliler, ateistler gibi yüz binlerce insan öldürüldü. Parmaklarınıza sağlık. :)
Dediğiniz gibi Gettolara sırasıyla önce Yahudiler, sonra çingeneler ve sonra akıl sağlığını kaybedenler giriyor.
#33327026
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yeni okuyabildim incelemenizi. Bu tarz kitapları çok severek okuyorum ben de, biraz zor olacak galiba ama kitabın kendisini bulmaya çalışacağım. Emeğinize sağlık, etkileyici ve içten bir inceleme olmuş. :)
Umarım bulursunuz kitabı. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim Şerife Hanım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.