Düşüncelerini ve hislerini anlıyorum, 15 yıllık Nietzsche hayranı olarak, en iyi kitabı yıllarca Böyle Buyurdu Zerdüşt olarak bilen biri olarak. Camus'yü de çok severdim, en çok Sisifos Söyleni kitabını, o kitap hakkında ödev proje niyetine dört beş sayfa bir yazı yazmıştım vaktiyle. Her neyse. Marksizm veya komünizm eleştirileri olabilir, ancak yerle bir olduğu iddiası bence doğru değil. Aksine, Nietzsche bir tür uyuşturucu gibidir, Lukacs'ın Nietzsche hakkında yazdıklarını okuyunca yerle bir oldu tüm hayranlığım. Burjuvazinin filozofuydu Nietzsche. Bu demek değildir ki, okunmaması gerek. Bence okunmalı, öğrenecek çok şey var, ancak Marksizmi bilen, hisseden ve özümseyen biri için yüceltilecek biri değil, aksine. Nietzsche, Stirner'dan çok şey kapmış olabilir, öyle görünüyor. Bu bağlamda övülebilir de. Öğrenecek çok şey var Stirner'dan da. Marx ve Engels de öğrendi. Sonra kendi doğrularını buldular ve geliştirdiler. Marx ve Engels'in de yanlışları vardır, hele ki bu devirde. Marksizm yerle bir mi oldu, yoksa geliştirilebilir mi? Bence ikincisi. Görmezden gelinemeyecek bir burjuvazi gerçeği var. Stirner'a göre ben olmamı engelleyecek, bana göre hayvan olmamı engelleyecek bir gerçek var. Kendiliğinden mi yok olacak burjuvazi? Bırakacak mı beni öylece, ben olmam için veya hayvan olmam için veya herhangi bir şekilde özgür olmam için. Burjuvazinin izin verdiği kadar özgürüm/özgürüz.