Gönderi

60 syf.
8/10 puan verdi
Zweig'ın betimlemelerine hayran kaldığım 2. Kitabı. 2 sene önce planlamıştım Amok Koşucusu'nu okumayı. Aslına bakarsanız bunun Malezya'da görülen bir tür humma olması, bir hastalık olması ilgimi çekmişti. Fakat kitapta bu hastalıkla alakalı söylenen tek şey hastalığa yakalananın deli gibi koşturduğu. Kitaba gelirsek, her ne kadar hastalıktan bahsetmese de insanın içindeki vicdan, merhamet ya da başka bir erdemle açıklanamayacak, erdemlerüstü bir "insan olma" davranışı göze çarpıyor. Buna benzer bir şey yaşamıştım, birebir aynı olmasa da. İnsan bazen sessiz, sakin bir ortamda, onu etkileyen hiçbir faktörün etkisi altında kalmadan oturup düşününce Kantvari bir ahlakçılığın en doğrusu olduğuna kanaat getiriyor. İnsanlardaki bu duygu birçok kez gördüğüm bir şey ve bana inanılmaz ilginç geliyor. Düşünsenize bütün insanlar aslında iyi ve kuyruklarına basmadığınız noktada, size ellerinden geldiği kadar hatta bazen daha fazla yardımcı olmaya çalışıyorlar. İşte bu ödev ahlakının getirisidir. Hayatta neden herkese karşı iyi olmaya çalışıyorum, tekrar anladım. Kim bilir, belki birilerine yardım etme hummasına tutulmuşumdur ben de zamanında? Allahım, sen en iyisini bilirsin.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112.8k okunma
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.