Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

465 syf.
6/10 puan verdi
Masumiyet Müzesi hakkındaki düşüncelerim, romanı çok beğenenler tarafından eleştirilebilir. Ancak romanın bendeki durumu bu. Beğendiğim tarafları olmasına ve edebi bir eser olduğunu kabul etmeme rağmen, Masumiyet Müzesi, yer yer zamanımı çaldığını düşündüğüm bir Orhan Pamuk romanı. Detaylıca irdelersek; Romanın zamanımı çaldığını düşündüm sıkça evet. Zira tekrarlar o kadar çoktu ve öylesine bitmek bilmediler ki yıldım. Aynı şeyleri defalarca defalarca ve defalarca okumak hoş olmadı. Bu kadar tekrara gerek yoktu, anlatılmak istenen takıntılı durumu zaten çoktan anladı okur. Dil bilgisi hataları gözümü acıttı. Nobel ödüllü bir yazarın en azından 'ne...ne...' kalıbının olumlu eylemle bittiğini bilmesi gerekir. Örneğin, 'Ne ben ne Mehmet dans edenlere bakmıyorduk hiç' değil, 'Ne ben ne Mehmet dans edenlere bakıyorduk' olmalıydı ki, böyle ünlü bir yazardan bu kadarcık dikkat beklemek okur olarak hakkım diye düşünüyorum. Ayrıca aynı cümle içinde çok sayıda 've' bağlacı görmek de aynı şekilde gözlerimi acıttı, akışı bozdu. Diyaloglar vasattı. Derinlikleri yoktu. Ayrıca romanda bir iki cümle dışında altını çizdiğim yer olmadı. Bir eseri okurken farklı bakış açıları kazanmayı seven biri olarak yalnızca okumak iyi hissettirmedi. Yani kitap bana pek bir şey katmadı, takıntılı bir aşk romanı okudum o kadar. Kitabın olumlu yanları da var elbette. Kemal'in iç sorgulamaları oldukça başarılı. (tekrarları saymazsak) Ayrıca tüm olumsuzluklarına rağmen edebi bir eser olduğunu da kabul etmek gerekir. Masumiyet Müzesi bence en genel tabirle AŞK NEDİR? sorgulaması yaptıran bir kitap. Anlatılanın aşk mı yoksa takıntı mı olduğu konusunda karar size kalıyor. Eğer aşksa anlatılan, karşılıksız, saf ve gerçek aşk böyle bir şey diye düşündürtüyor. Müze konusuna gelirsek; Gitmeyi kesinlikle düşünmüyorum. (kitabın içinde bir adet giriş bileti olmasına rağmen.) Neden mi? Kitapta anlatılanlar kurgu değil gerçek bir hikaye olsaydı, o eşyaların yaşanmışlıkları da kitapta anlatılanlar olsaydı giderdim. Ancak yazar kitapta bahsettiği eşyaları sağdan soldan bazen bit pazarından toplamış. Kimisi de kendi kullandığı eşyalar. (Kitabın sonunda Orhan Pamuk kendi yazıyor bunları) ve sonra Kemal ve Füsun'un hatıraları diye müzeye koymuş. Aslında bambaşka yaşanmışlıkları olan, çok farklı anıların izlerini taşıyan eşyalara hayali yaşanmışlıklar yükleyip müzede sergilemek, o eşyaların ruhuna zarar verdi diye düşünüyorum. Yazarın böyle bir işe girişmesi de ticari kaygı nedeniyle o gerçek yaşanmışlıkları hiçe saydı düşüncesi doğuruyor bende ve bu yüzden gitmeyi reddediyorum. Örneğin kitapta zeytin çekirdeklerinden bahsediyor müzeye konmuş olan. Kimin o zeytin çekirdekleri gerçekte, bilmek isterdim. Kiminle yaptığı hangi kahvaltının anılarını taşıyor, asıl onu öğrenmeyi arzulardım. Kısacası müze fikri güzel ama temeli olmayan bir düşünce. Maalesef insanlar gidip görüyor, belki gördüklerinin aslında bambaşka hatıralarla bezeli olduğunu bilmiyorlar bile. Takıntıya varan bir aşkın hikayesini okumak isteyen sabırlı okurlar bu kitabı okuyabilir. Ancak ne yazık ki bana pek bir şey katmadı. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar :)
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.