Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sırrı Misallerde Saklı
Abdâl: Velayet sahibi zâtların da aralarında mertebeleri vardır. Bunlardan Ahyâr denilen 300 adedinin 7 sine Abdâl denilmektedir. "Arifin huzurunda Resul'ün emirierine uymayan ve dolayısıyla da Allah'ın emirlerine uymamış olan bir kimsenin bulunduğunu farzedelim. Bu takdirde bu kimseye, doğru yola hidâyet etmesi için, Arif acaba niçin himmet etmez? Bunun sebebi bütün âlemde, her şeyin ve her olayın a'yân-ı sabite sürerinde ezelde belirlenmiş olandan farklı bir şekilde vuku bulmasının mümkün olmamasıdır. Arif bu ontolojik taayyünün asli değiştirilemeyeceğini bilen kimsedir. Varlığın yapısının derinliklerine nüfuz etmiş olan bir kimsenin gözünde her şey Varlığın tabiatı gereği tesbit edilip belirlenmiş olan yolu izler, onu bu yoldan saptırabilecek hiçbir şey yoktur. Bu bilginin ışığı altında Allah'a âsî bir kimse de gene Allah'ın belirlemiş olduğu yolda yürür. Ve bir Resûl'ün böyle bir kimseyi doğru yola sevketmesi mümkün değildir; çünkü o kimse zâten doğru yolundadır. Abdaldan bâzı kimseler Şeyh Abdü'r-Rezzâk'a gelerek dediler ki: "Yâ Abdü'r-Rezzâk! Selâmımızı söyledikten sonra Şeyh Ebû Medyen’e de ki: "Yâ Ebû Medyen! Nasıl oluyor da bize hiç de güç gelmeyen (himmet ve kerâmât) sana güç gelmekte (ve sen bu konuda tam bir zaaf ve acz sergilemektesin)? Hâlbuki biz senin makamın gibi bir makama nail olmak isterdik ama sen bizimki gibi bir makama iltifat dahi etmezsin". Bununla beraber, gerçekte, Ebû Medyen hem bu makama ve hem de daha nicelerine sâhip bulunmaktaydı. Bize gelince, biz zaaf ve acz makamında Ebû Medyenden daha da ileri bir durumdayız. Böyle iken (yâni Ebû Medyenin zaaf ve aczi bizimki kadar dahi değilken bile) bu Abdâllar ona dediklerini dediler. (Bununla beraber Şeyh Ebû Medyenin Hakikat hakkındaki bu derin ilminden dolayı himmet ve kerâmât izhârı konusunda zaaf ve acz sergilemesi de) bu kabilden (bir meseleye apaçık bir misâl teşkil etmekte)dir İbn Arabi hattâ bu zaaf hâlinin ya da kendini himmet etmekten alıkoyma hâlinin dahi Arifin kendi iradesiyle gerçekleşen bir hâl olarak alınmaması gerektiğini iddia etmektedir. (Zirâ) Arif-i Billâh olan kendisini tamamen Allah'ın yed-i kudretine terk eder. Eğer Allâh ona himmet etmesini emrederse o himmet eder, eğer ona bunu yasaklarsa o da kendisini bundan alı koyar ve eğer Allah ona her ikisi arasında bir seçim yapmak imkânım tanırsa o gene himmet etmekten kaçınır." (Fusus'taki Anahtar Kavramlar)
Sayfa 16 - kurtuba yayınları, 1. ciltKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.