··
64 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Elinize, yüreğinize sağlık... Yazınızdaki o hüzün, o sitem içime işledi resmen. Söyleyemeyip sessiz kaldıklarınız bile anlaşılıyor.
İzdiham okurunda bir şey var tam çözemediğim. Sanırım dergiyi çıkaranların samimiyeti, insanlığı sayfalara siyaret etmiş oradan da biz okurlara geçiyor -iyi ki- ve böylece sizinki gibi içtenlikle yoğrulmuş incelemeler çıkıyor.
Teşekkürler yazı için, İzdihamlı günler..
İzdiham okurunda İzdiham derginin ve Bülent Parlak abinin şahsına münhasır samimiyeti var bugün üsküdar kahvaltısında bu samimiyet elle tutulur derecedeydi ki her birimiz yüreklerimizin başucunda hissettik. Bir arkadaşımız İzdiham dergiyi 'Samimiyetsizliğin altın çağında samimiyet limanı' olarak tanımlardı ki bu tanıma fazlasıyla katılıyorum.
Sizlere de İzdihamlı günler, bir gün izdiham seven tüm yüreklerle tanışmak dileğiyle 😊
Türkiye'de süreli neşriyat (dergi) çok fazla çıkıyor. Bende birçok farklısını aldım okudum lakin madem böyle bir sorun var. Zaten okuma oranı belli ülkede, kimi iddialara göre yazan sayısı okuyan sayısını geçmiş! ülkemizde, e o zaman bu dergilerin editörleri, ağababaları neden kafa kafaya veripte birlikte hareket edip, az ve öz dergi çıkartıp sabit okuyucu kitlesi hedeflemezler ki anlamış değilim.
Düşünceleriniz ve incelemeniz için teşekkür ve tebrik ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.