Yarayla alay eder yaralanmamış olan.
Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne ?
Evet, orası doğu, Juliet de güneşi!
Yüksel ey güneş öldür şu kıskanç ayı
Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
Sen ondan çok daha güzelsin diye
Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan
Sayrılı ve toydur bakirelik giysisi
Soytarılar Giyer bunları ancak sen
Çıkar bu giysileri at üzerinden
Kadınım benim, ah benim sevgilim bu
Ne olur ah bilseydi sevgilim olduğunu
Konuşuyor ama bir şey de demiyor
Ne çıkar anlatıyor ya gözleriyle
Karşılık vereceğim ben de
Amma da yüzsüzüm konuştuğu ben değilim ki
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan
Biz dönünceye dek siz parıldayan diye.
Gözleri gökte olsaydı yıldızlar da onun yüzünde
Utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı
Gün ışığının kandili utandırdı gibi tıpkı
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı
Bak nasılda dayamış yanağını eline!
Ah eline giydiği eldiven olaydım da
Dokunaydım yanağına.