Maura Isles, sanırım bu kadına hayranım. Tess'in bir günde okunup bittiği bir kitaptı Buz Gibi Soğuk. Kitabı okurken sağuktan ve gerilimden ürpermemek elde değil. Maura tıp konferansı için Wyoming'e gider. Otelde eski bir arkadaşıyla karşılaşır ve akşam yemeğinde bir kaç kişiyle beraber kayak merkezine gitmeye karar verirler. Kayak merkezine giderken kar fırtınası nedeniyle yollar kapanır ve geri dönmeye çalışırken arabaları devrilir. Burada mahsur kalan ekip yürüyerek 10 hanelik bir köye ulaşırlar. Mecburiyetten bir eve girmek durumunda kalan ekip yaşam mücadelesi vermeye başlar. Ancak bu köy sanılanın aksine çokda masum değildir. Masada dokunulmadan bırakılmış yemekler, ölüme terk edilmiş ev hayvanları, garajlardaki arabalar tüm bunlar bu köyün pek de masum olmadığını kanıtlar nitelikdedir. Maura'ya ulaşamayan Jane ise onun peşinden köye kadar gelir ve karların altında yatan tüyler ürpertici gerçeğin üstünü açar.