Gönderi

o an farkına vardı;insanlar gerçek yaralardan çok yüzeysel olanlara önem veriyorlardı.Belki sarılması daha kolay olduğu içindi bu.Ama biliyordu ki öze inemeyen kişilerle konuşulmazdı.Biri tarafından gerçekten anlaşılmadıkça sözcüklerin hiç bir hükmü yoktu.O gün başladı konuşmama orucuna.Bu oruç kalbine biri dokunana dek devam edecekti.Belki bu dokunuş için yıllarca beklemem gerek belkide hiç bir zaman gerçekleşmeyecek diye geçirdi aklından.Kalbi ise aklının tam tersi yönde konut veriyordu sanki.Kalbi huzurun sükunette ve sabırda olduğunu ve sabrettiği sürece beklediğini bulacağını fısıldıyordu.Bu iki gerilim arasından kalbini seçti.Ve çok daha sonra öğrenecekti bu sabır ve sükunettin adına AŞK denildiğini.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.