Çoğumuz tarihi İslam öncesi ve sonrası diye zihnimizde ayırmışızdır. Oysa İslam’ın epistemik olarak ya da varlık felsefesi olarak kendisinden öncekilerle bir kopukluk olmamış, çağının tabiat felsefesini, evren tasavvurunu büyük ölçüde devam ettirmiş, “cin, melek ve şeytan” ve bunlarla ilintili kehanet, azimet, sihir, büyü gibi sözde bilimler