Necip G.: "Namık Kemal’den 19.yy güzel kadın tasviri:) Muhteşem...": Namık Kemal’den 19.yy güzel kadın tasviri:) Muhteşem... “Dilaşub’un saçları sırma gibi parlak sarı, alnı vicdan saflığının aksettiği bir ayna denecek surette duru beyaz, kaşları zülfüne kıyasla biraz kumrala çalan, biraz kalın olmakla birlikte biraz da kavisli, gözleri ılımlı mavi ve fevkalade sevda uyandıracak şekilde mahmurdu. Yüzü aşıkane bir soluk beyaz üzerine parıltılı gül pembeliğine yakın bir renkle süslü, burnunun rengindeki saffet ile bedeninin biçimindeki letafet, açılmasına bir gün kalmış bir zambak goncasına benziyordu. Dudaklarının gerek inceliği, gerekse pembeliğinin parlaklığı birbirine sarılmış iki gül yaprağını andırıyor, aralarından inci dişleri çiğ damlası gibi görünüyordu. Çenesi, daha yaprakları perişan olmamış beyaz bir katmer gül sanılırdı. Hele boynu, şeffaflığından dolayı damarlarının dışa akseden latif rengiyle o derece parlaktı ki, ayın görünen şekli, dikey hale gelse ancak buna denk olabilirdi. Boyu bir kadına yakışacak derecede uzun ve her erkeği kendine bağlayacak derecede narindi. Beli on iki yaşında bir çocuğun koluyla tamamen kucaklayabileceği kadar inceydi. Bununla birlikte baştan ayağa vücudu hafif bir örtüyle kaplıymışcasına olarak göğsüyle kollarının bitiştiği yerde bile kemik eseri görülmez, narin parmaklarının her boğumuna bile büyücek bir inci tanesi sığabilirdi.”

Namık Kemal’den 19.yy güzel kadın tasviri:) Muhteşem...

“Dilaşub’un saçları sırma gibi parlak sarı, alnı vicdan saflığının aksettiği bir ayna denecek surette duru beyaz, kaşları zülfüne kıyasla biraz kumrala çalan, biraz kalın olmakla birlikte biraz da kavisli, gözleri ılımlı mavi ve fevkalade sevda uyandıracak şekilde mahmurdu. Yüzü aşıkane bir soluk beyaz üzerine parıltılı gül pembeliğine yakın bir renkle süslü, burnunun rengindeki saffet ile bedeninin biçimindeki letafet, açılmasına bir gün kalmış bir zambak goncasına benziyordu. Dudaklarının gerek inceliği, gerekse pembeliğinin parlaklığı birbirine sarılmış iki gül yaprağını andırıyor, aralarından inci dişleri çiğ damlası gibi görünüyordu. Çenesi, daha yaprakları perişan olmamış beyaz bir katmer gül sanılırdı. Hele boynu, şeffaflığından dolayı damarlarının dışa akseden latif rengiyle o derece parlaktı ki, ayın görünen şekli, dikey hale gelse ancak buna denk olabilirdi. Boyu bir kadına yakışacak derecede uzun ve her erkeği kendine bağlayacak derecede narindi. Beli on iki yaşında bir çocuğun koluyla tamamen kucaklayabileceği kadar inceydi. Bununla birlikte baştan ayağa vücudu hafif bir örtüyle kaplıymışcasına olarak göğsüyle kollarının bitiştiği yerde bile kemik eseri görülmez, narin parmaklarının her boğumuna bile büyücek bir inci tanesi sığabilirdi.”

Sayfa 86 - Ottoman Kum Saati (2016)Kitabı okudu

İntibah Namık Kemal

··

68 views

Metin T.

@zikodima ·

Hakkaten yahu, insanın Dilaşub'u göresi geliyor. :)))

Necip G.

@NeGe ·

Muhtemelen bu satırları yazarken aklında birinin sureti vardı Metin abi:))

2 next answer

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Necip G.