Çok uzun olmuş. Anlayamadığım yerler de bir hayli fazla. Bir kaç noktayı sormam gerekecek.
1)Çünkü hakikat, doğa ile özdeştir. Hakikat doğayı, doğa da hakikati gösterir. Buradaki hakikat diye tanımladığın nedir?
2)Kitabın ortadan kaldırdığı felsefenin en büyük sorununu ne?
3) Özümüzde iyi, kötü, zeki, aptal, hırslı, meraklı, korkak, kıskanç vs. bunlar gibi temel karakteristik özelliklerimizi değiştiremeyiz.
Burasını çok iddialı ve eklektik buldum. Yani sanki bir arada olmaması gerekenler aynı torbaya konmuş gibi. Zeka sanki çok farklı ve hatta daha elle tutulur bir şey iken, korkak, iyi, kötü gibi kavramlar ise oldukça subjektif değil midir?
Mesela bir insana iyi ya da kötü diyebilmemiz için bu kavramların tıpkı "benim karışım 23 santimdir" gibi tanımlı olması gerekmez mi? Öyleyse tanımları ne olabilir?
4) Daha sonra iki tarafta bu bilgileri önce beyinlerine, sonra DNA'larına ve sonrasında da çevrelerine yayılmasını ve yapışmasını sağlıyor. DNA ve çevresel faktörler ile nesilden nesile aktarılanlar arasında acı, en geniş yeri ve en büyük yanılgıyı oluşturuyor.
DNA ile iletilen ne? Acı?
Yahu çok uzun, patron görürse azarlıyacak. Bu kadarla yetinelim. :)))
Bu arada bravo.