Sen, kavmin seyyidisin, senden hoşlanmayan o tabiattan
vazgeçmezse helak olur.
Mevla kelimesi, hem azatlı köle, hem de azat eden efendi manasına gelir.
Hazreti Ali Kerremallahü veche, kölesi bulunan Kanber Raziyallahü anhi azat etmiş,
azatnamesine mealen şu ibareyi yazmıştı: “Ey Kanber! Dün benim kölemdin, bugün
benim gibi hür oldun. Bana ne verilmişse, onlardan sana verdim. Şu azatnameyi Ali
yazmıştır.”
Mevla lafzı, sonra büyük ve efendi manasında kullanılmış, bu münasebetle
ve “Efendimiz” demek olmak üzere ulemaya “Mevlâna” denilmiştir. Hâlâ Fas
hükümdarlığında bulunanlara “Mevlay” tabir edilmektedir.