Bu acz duygusu tüm benliğini kaplıyor ve gayri ihtiyari soruyorsun :
-Niçin?
Mirza Kadir sigarasını uzağa doğru fırlatıyor. Kısık sesle konuşmaya devam ediyor :
- Kardeşim , savaş da kurban töreni de aynı mantığa uyar. Niyesi , niçini yoktur. Önemli olan neden veya sonuç değil , eylemin , fiilin kendisidir.
Susuyor. Sözlerinin yarattığı etkiyi kestirmeye çalışıyor senin gözlerine bakarak. Başını sallıyorsun. Sanki dediklerini anlamışın gibi. Halbuki ruhunun derinliklerinde , savaşın mantığı da ne ola ki , diye soruyorsun. Hepsi iyi güzel de , ne senin ne de oğlunun derdine derman olur bunlar. Murad oturup felsefe yapacak veya savaşın mantığını , yasalarını tartıp biçecek biri değil. Onun kafasında kan bedeli kanla ödenir. Hayatı pahasına da olsa intikamını alacaktır. Tek çare budur! Eline kan bulaşacakmış , umurunda bile olmaz.