Gönderi

Ama ben cennete inanıyordum. Ancak, ben büyüdükçe, cennet anlayışım da değişmişti. Benim için cennet, tüy kadar ince maaş zarflarıyla geçinmeye çalıştığımız ve sulandırılmış süte bandırdığımız bayat ekmek ile kahvaltı ettiğimiz günlerde, olağanüstü yiyeceklerden oluşan devasa bir şölen masasıydı. Kitapların sunduğu mucizeleri keşfettiğim zaman, hayalimdeki cennet, dünyadaki en ihtişamlı kütüphane haline dönüştü. ailemle piknik yaptığımız ve üzerinde annem ve babamın, ben ve kız kardeşimi kucağına alıp kulaklarımıza sevgi sözcükleri fısıldadıkları gün ise, hayalimdeki cennet, üzerinde bulunduğumuz çimenler olmuştu.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.