Arif Müfid ManselSayın Mansel'in Ege ve Yunan Tarihi'ni ikinci defa okuma gereği duydum. 1940'ların koşullarına göre üst düzey bir eser ortaya koymuş ve bize yalnız Yunan Uygarlığını değil, uygarlık denen şeyin içeriğini, esprisini de satır aralarına gizlemiş.
Yunanistan'da neolitik çağ sonrası GİRİT adası merkezli AKALAR dönemi başlıyor. Anadolu estetik ve teolojisinden etkilenmiş bu kavim DORLAR tarafından istila ediliyor. Pers savaşları birkaç bölgede otonom yaşayan Yunanlıları birlikte harekete zorluyor. Burada biraz duralım.
Her uygarlık bir KİTAP çevresinde toplanır. Yunanlar "İlyada ve Odysseia" etrafında toplanmıştır. Batı'nın İncil, Doğu'nun Kuran eksenli oluşuna örnek desenler buradan gelir. İlerleyen yıllarda teolojik kuram ve inanç birliği bu kitaptan alınıyor. Dünyanın değişiminde geride kalan "ilyada ve odysseia" üzerinde REFORM yapmak da ilk defa bu medeniyetin buluşudur. Batı'nın reform hareketi de kökünü buradan alır.
ATİNA merkezli site etrafında kültür ve inanç birliği; medeniyet başkenti yaratımı da Yunanlıların insanlığa armağanı. Bunu biz sonradan Batı'da ROMA; Doğu'da BAĞDAT'ta buluyoruz.
Ardından Makedonya önderliğinde HELLEN adında toplanan Yunanlar, Kral Filip'in oğlu Büyük İskender ile istila hareketlerine kalkışıyor. İskender'in erken ölmesi ve toprakların generaller arasında paylaşımı bu uygarlığı bitiriyor. ROMA imparatorluğuna yerini bırakıyor. (Bugün Avrupa eşittir = Yunan Bilimi - Roma Hukuku - Hristiyan motifli Ahlâk)
Fakat medeniyette en önemli örnekleri içinde barındıran bu uygarlığın yankısı felsefe, teoloji, dil ve bilim alanında asla ölmedi. Bu alana eğilen araştırmacılara Mansel'i okumalarını öneririm...