Gönderi

"Gece yağan yağmurun sesinden güzel ezgi biliyor musun ? Gece yağan yağmur kadar mahrem, onun kadar doğal, onun kadar gizemli, onun kadar çenebaz bir başka şey var mı bildiğin ? Kulaklarımız o kadar paslandı mı ki, tramvayların zil vuruşlarından, top gümbürtüsünden ya da senfoni konserlerinden başka bir şey işitmek istemiyoruz artık? Geceleyin şıpırtısı kaldırımlara vuran, kaldırımlarla söyleşen, arzulu fısıltılarını evlerin pencerelerine, damların kiremitlerine buyur eden, yaprakların altına kaçıp sinmiş milyonlarca sineğe tıp tıp, usulcacık masallar anlatan, ince yazlık giysilerimizden geçerek omuzlarımızı döven ya da minicik gong vuruşlarıyla ırmağa düşen binlerce damlanın senfonisini işitmez mi olduk? Kendi yaygaramızdan başka bir şeyi duyamaz mı olduk artık ? Ama yağmur uykularından uyanmış çocuklara geceleri hâlâ masallar anlatır. Çocuklar için güler ve çocuklar için ağlar geceleri; pencere camlarına karşı küçük pembe kulaklarına doğru çocukların. Ve onlan yatıştırır, düşsü ülkelerine geri götürür bırakır onları."
Sayfa 251 - Sevimli, Mavi, Gri GeceKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.