Gönderi

135 syf.
8/10 puan verdi
Sanki bir savaştan çıkmışçasına bütün duygularım ağır yaralı.
Kütüphane’den okunacaklar arasından bir kitap daha eksildi.Okudum bitti…Eserin konusuna gelince; İkinci Dünya savaşında izni biten ve cepheye geri dönmek üzere trene binen,bile bile ölüme gittiğinin farkında olan er “Andreas”ın hikayesi bu.Ölmek istemiyor ama öleceğini biliyor.Geçtiği her istasyonda gördüklerini düşünüp durur.Çünkü her gördüğünü bir daha göremeyeceğini biliyor ve tren ilerlemeye devam ediyor. ’Bu tren bana ait,ben de bu trene.Beni başıma gelecek şeye doğru götürüyor ve her geçen süre içinde beni o şeye yaklaştırıyor(Ölüme). diye kendi kendine söylenir. Bunca ruhsal karmaşanın içinde Polonya’yı özlediğini, gördüğü ufku özlediğini,öylesine yabansı ve içten özlediğini ve ancak bir aşığın sevgilisini özler gibi-özlediğini bilir.Evet yaşamak istiyor.Kendi gerçekliği üzerinden teorem olarak hayatın güzel ve teorem olarak yaşamanın olağanüstü olduğunu bildiği halde trenden inmek istemiyor ve inebileceği halde…Ne garip…Karanlık bir sona doğru sürüklenen yüklü ve savaşın yönettiği bir insan. - Evet benden buraya kadar- *Sanki bir savaştan çıkmışçasına bütün duygularım ağır yaralı.* Uzatmaya gerek yok.İyisi mi kendiniz okuyun ve tadına bakın.Ayrıca bunuda es geçmemem lazım eserdeki tasvir gücü gerçekten eşsiz bir ustalığın eseri.Buna ek olarak tasvir gücünü koruduğu için mütercim Zeyyat Selimoğlu’na da ayrıca borçluyuz.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019483 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.