Ölüm, siradanlaşan ve o zamana kadar kimseyi atlamadan yerine getirdiği görevinden vazgeçer ve o ülkede artık kimse ölmez. Bu durum büyük bir sevinçle karşılansa da çok geçmeden yerini kaosa bırakır.
Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanların verebileceği tepkileri işleyen yazar kitabın ortalarında bir viyolenselcinin dosyasını ele alır. Ölüm, bu sanatçının tüm hayatını ınceleyip ona hayran kalmıştır. Artık vazifesi onun hayatına son vermekten ziyade hayatına dahil olmak olur.
Ölüm eflatun zarfı yaktiginda mektuptan geriye hiç kül kalmadı.Ertesi gün hiç kimse ölmedi.
