Üçüncü Plevne harbında Türklerin gösterdiği yararlık, mağrur ve
imanlı bir milletin oğullarının vatanperverlikten ilham aldıkları zaman ne kadar yükseklere yükselebileceğini, üstün istila kuvvetleri, müşterek tehlike karşısında bir millet faziletinin nasıl birlik ve intizam içinde şahlanabileceğini, bu milletin sevilen bir lider idaresinde ne manevi bir azamet iktisab edeceğini, doğru
bir dava uğrunda şuurlu çarpıştıkları için eğer şehid düşerlerse
cennet kapılarının da kendilerine açık durduğuna kanaat beslediklerini göstermiştir.