Kendisiyle çok ilginç bir anım olmuştu. Bundan tam dokuz, on yıl önce Adana’ya “Sayısal Gece” adlı bir program için gelmişti. O da orada sunucuydu. Ben hemen sahnenin arkasındaydım. O aralar tabii küçüğüm. Bir cesaretle fotoğraf çektirelim işareti yapmıştım. O da o esnada sigara içiyordu. Program bittikten sonra geleceğim diye eliyle işaret yaptı. Dedim herhalde pek aldırış etmedi. Neyse program bitti. Bir baktım bana doğru geliyor. Koluma girdi. “Haydi gel fotoğraf çektirelim,” dedi. TRT yayın arabasının önünde çekilmiştik. Sonra oradaki herkes beni akrabası falan sanmıştı. İzah da edemedim, ben akrabası değilim diye. Elime bir sürü şey tutuşturmuşlardı. Mektup mu dersin, kuş lokumu mu, tatlılar mı, hatta acılı şalgam falan da vardı. Bunu Ceyhun’a ulaştır diyorlardı başka bir şey demiyorlardı. Ben de hiç bozuntuya vermeden hepsini alıp bir poşete koyup eve getirmiştim. Sonra annemden baya bir azar işitmiştim. :) Not: Olur da bu yorumu orada bana bir şeyler veren insanlar okuyor olursa hediyelerinizi ulaştıramadığım için hepinizden özür dilerim. :)