- Dayan, Temuçin. Dur hele... omuzbaşlarındaki yaralar üstüne ş yamaları koyayım. İşte...
- Sızı en çok malbimde, Moğol ana.
- Gök-Tengri sana güçlü bir kalp vermiş Temuçin.
- Belki... Ama hiç dinmiyor sızı, Moğol ana. Korkuyorum...
- Acıdır sızıların, Temuçin, biliyorum. Senin sızılarını ben kendi kalbimde hissediyorum. Öldürmez belki seni Targutay. Korkma.
- Ben ölümden korkmuyorum, Moğol ana.
- Neden korkuyorsun ya, Temuçin?
- Sizin... sizin doğurduğunuz yavrular hor ve sefil kalacaklar diye korkuyorum. Onon'un, Kerulen'in berrak sularını görmeyecekler, diye korkuyorum, Moğol ana. Neden doğuruyorsunuz bu yavrularınızı, Moğol ana? Tutsak olmaları için mi?
Sayfa 187 - Ötüken Yayıncılık