Cesaretle yazılmış, sürükleyici bir roman. Bora karakteri iyi oluşturulmuş. Kaybeden olmayı reddeden ama toplum baskısından da çekinen...
Kitap güzel olmasına güzel ancak kafama takılan önemli bir nokta var: İlhami’nin eşcinselliğe nasıl geçtiği..
Şöyle ki, karşı cinsten hoşlanan normal hiç kimse durup durduğu yerde ya da sırf hayatına renk gelsin diye eşcinsel olmaz, olamaz. Çünkü bu bir tercih değil, eğilimdir. Yani psikolojik ve biyolojik olarak eğiliminizin olması gerekir. Bu romanda İlhami, ‘bir sabah uyandım ve eşcinsel oldum’ sığlığında anlatılmış. Yani bu adam daha önce bir travma mı geçirdi ya da aslında böyle eğilimleri eskiden beri vardı da baskılıyor muydu, bunları bilmek isterdim. Bora tamam, onun nedeni belli ama İlhami? Onun da bir nedeni olmalıydı. Bu boşluk bence romanın temelini de boş bırakmış.
Bu kitabı okuduysanız, devam kitabı olan Bora’nın Kitabı’nı da okuyun.
Keyifli okumalar :)