Ah Milena!!
Kafkanın yasak aşkı. Sadece birkaç kez gördüğü ama gönlünden hiç atamadığı; böylesine büyük ve çaresiz bir aşka tutulduğu Milena...
Kitap baya popüler ve herkes tarafından pek bir merakla anlatıldığı icin ben de aynı merakla okumaya başladım. 1920 yılından başlayarak Kafkanın Milenasına yazdığı mektupları içeriyor. Beni en başta hayal kırıklığına uğratan kısmı mektupların tek taraflı olmasıydı, keşke Milenanın cevaplarını da görebilseydik. Ama Kafkanin bu büyük aşkına da saygı duymamak mümkün değil. Evli bir kadın olan Milenaya, bu arada kendisi de nişanlı, öylesine çaresizce ve delicesine bir aşk beslemiş ki.. Mektuplardan bunu kolayca anlayabiliriz. Tabii Kafkanin tek aşkı Milena değil, daha birçok kadına aşık olmuş. Ama ben Milenaya yazılan bu güzel sözlere büyük bir hayranlık duydum. Aşkı, özlemi, sevgiyi hissedebiliyoruz mektupların her bir dizesinde. Büyük aşk, büyük Kafkaya yakışmış bence... Herkesin okuyup bu büyük sevgiyi aklına kazıması lazım bana kalırsa