Gönderi

26 erkek ona tecavüz ettiğinde 13 yaşındaydı N.Ç Mahkeme sona ererken, raporda; "Rızasıyla" dendi. Halbuki 13 yaşındaki çocuk sokakta ne oynayacağına bile zor karar vermez miydi? 26 erkeğin, 26 tecavüzcünün cezası alt sınırdan verildi. Gölcük'te Ö.Y.'ye 29 erkek tecavüz ettiğinde o da 13 yaşındaydı. Tehdit edip "Anneanne söyleriz" dediler. Olay polise yansıyıp da ifadeleri istendiğinde; "Yaşını büyüttü, bize kendini büyük gösterdi" dediler. 13'ten kaça büyür ki bir yaş? 17? 29 kişiden sadece sekizi tutuklandı. Malum işin içinde varlıklı aileler var, kapandı gitti dava bir günde. Malatya'daki çocuklar bir tepsi baklava çalmaktan 9 yıl yediğinde 13 yaşında; İstanbul'da Cihangir'de S.K iki poğaça, iki meyve suyu çaldığı için 12,5 yıl ceza yediğinde 13 yaşındaydı. S.K parkta elinde poğaçalarla yakalandığında suçunu itiraf etti. "Karnım açtı, kasadaki paraları almadım." Fark etmez, TC devleti aç çocuklarını hiç sevmedi. Uğur Kaymaz, babasıyla beraber evlerinin önünde 13 kurşunla öldürüldüğünde, 12 yaşındaydı. Polislerin savunmasında; Uğur'un 12 yaşında olmadığının kanıtı olarak bıyıkları, koltuk altındaki tüyler gösterildi. Uğur tüyleriyle gömüldü. Adana'da bir plastik fabrikasında işe giren Ahmet Yıldız, okul harçlığını çıkartmak için çay demliyor, etrafı temizliyordu. Ağır işçi sıfatıyla çalıştırılırken kafası prese sıkıştığında 13 yaşındaydı. Ölümüne sebebiyet verenlerine hesabına 6 yıl yazılırken; Ahmet'in babası, "Allah verdi, Allah aldı ondan şüphem yok" dedi. Demek ki Allah bazen bir iş makinesinin, bir presin arasına saklanıyordu. Mersin'de Ö.B. polislerin raporuna göre polis polis otosuna taş atan çocuklardan biriydi. Hakkında kamu malına zarar vermekten dava açıldı. Polisler evraka, "Bekar, ailesinin yanında yaşıyor, esmer vatandaşlardan" yazdı. Teninin rengi, suçunun da rengiydi. "Esmer" vatandaşlarımızdan Ö.B. de 13 yaşındaydı. Erzurum'da akrabası E.D'ye tecavüz ettiğinde, E.D 13 yaşındaydı. Öyle bir hale gelmişti ki köy ahalisi kıza vahşi bir hayvanın saldırdığını sanmışlardı. Vahşi bir hayvandan farksız olan akrabasıydı. Kızın babası hemen kağıdı kalemi eline aldı, tecavüzü affedecekti. Şöyle dedi: Beş koyun, bir sığır, berdel olarak karşı aileden aynı yaşta bir kız çocuğu ve kızıma nikah istiyorum! Burda New York metrosunda rastlıyorum. Bazı afişler çocuk gelinler, tecavüze uğrayan çocuklar, çocuk yaşta hamile kalan küçük kızlar, suça itilen çocuklar için. Afişlerde; Daha çocuksun. İstatistiklere girme! Ararsan yardım ederiz yazıyor. Çünkü her bir travma burada bir yas demek. Her şeyin yasını tuttukları gibi, her travmanın da istatistiğini tutuyorlar tane tane. Türkiye ne yas tutuyor, ne istatistik. Bu kadar utanmadan, üzülmeden, böyle hafızasız sokaklarda yaşanmaz. Şan, şeref, mevki. Bunlar yalan. Çocuklara vurulmaz, çocuklar üzülmez. Benden değil İbrahim Tatlıses'ten gelsin: Allah cezanı verecek Türkiye. Verir de.
··
132 görüntüleme
Ayçagül Akar okurunun profil resmi
Boylesi guzel calismalar yapiliyor aslinda. Ama o kadar az ki.
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.