Gönderi

Bense kendini öğüten yaşlı bir değirmen Gibi sokuluyorum hayata. Güneşin doğduğu Yok, sığındığım o yaşlı Ve kederli odaya...Yağmurlar Yağıyor, rüzgar esiyor esir Oluyorum sırtımda taşıdığım siyah Gözlü o korkunç ejderhaya. Sesimin Sonundayım sanki...Bir nefeslik ömrüm var Gibi bakıyorum eşyayla aramda soğuyan Hırçın dalgalara. Bir nefeslik ömrüm Kadar şaşkın ve sıkıcıyım. İsmime De yabancıyım üstelik bir yengeç gibi kapıldıkça ağıma...Dağım titrek ve engebeli. Hiçbir koyağa varamadı Topuklarım. Yetîmim kendi seçtiğim sözcüklerde de. Nedense gölgemi örtmüyor bir kanguru gibi içine tıkıştığım bu cansız gövde. Ve uzağım, çok uzak en uzağımdaki Mesafelere bile. Kimse aramasın beni diyedir hayata ramak kala Tutulduğum bu hummâ ve uluma.. Ah, rûhumun yedeği yok! Konuşsam: Bütün sözler Bir aldanış ve kayboluş aslında!...
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.