Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünyaya sığmayan, sığamayan bir ömür.
Sevme kabiliyeti bize verilen en güzel lütuflardan. İnsan dünyanın ekseni ortasında, sevmek ise insanın merkezinde, gönlünde... Bazı bahtiyarlar var ki, nasip olmuş, sevmeyi bilmişler, tatmışlar, sevebilmeyi öğrenmişler. Et ve kemikten sıyrılıp, maddeden manaya yolculuklar yapmışlar. İdealleri on ikiden vurup, gayretlerinde bocalamamışlar. Hem kendilerini, hem de etrafındakileri -ne halde olursa olsun- huzurla yoğurmuşlar. Bedenlerinde var olsalar da, aslında yok kadar bulunmuşlar. Ana kaynaktan mayalanmış inanç ve itikatları sinelerinde mücevher gibi parlamış. Ne bahtiyar insanlarmış. Peygamberimizi görme, Ashab olma lütfuna ermişler de, 80 yaşındayken bile sahabe olmanın Allah rızasının, ümmet olmanın hakkını vermeye uğraşmışlar. Ne güzel insanlarmış. Ne güzel... Mihmandar... Resul-i Ekrem Efendimize ev sahipliğiyle geçen 7 ay. Kitabı dün bitirdim, yukarıdaki konularla alakalı, kitabın uzunluğu kadar düşünceler, sözler aklımda dönüp duruyor. Yani hadi bi anlat deseler susturamayacaklar beni. İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı. Konusuyla baştan 1-0 önde başlayan bir kitap olmuş. İlk bölümleri Hicret ve sonrasındaki olaylar, anlatımındaki çeşitlilik çok güzeldi. Böyle gitmesi gerekirken -diye düşünüyorum- anlatım birden macera türüne dönüverdi. Genel siyer kitaplarında okumadığım bilgiler, isimler, olaylar kurgusal olarak mı düzenlenmiş diye aklımdaki soru işaretleriyle okumaya devam ettim tabi. Büyük sahabiler ve sahabe evlatlarının isimleriyle süslenmeye çalışılırken biraz risk alınmış sanki. Daha önce de böyle bir kitabı, konusu olan büyük zata yakışmayacak sözleri olması nedeniyle yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Ayrıca zaten hassas olan Hz Ali ve Hz. Muaviye arasındaki olayların anlatımında da bazı noktalardan dolayı sıkıntı var diyebilirim. Neyse, tarihimizin mihenk taşı olmasıyla iftihar ettiğimiz, İstanbul'un fethini hazırlayan bu ilk kuşatma, ana konusundan sapmadığında güzel bir anlatımla güzel bir yer bulmuş. Özlediğimiz yalın ve sadece Allah rızası için yaşanılan hayatlardan örneklerle kendi hayatlarımızın aslının nasıl olduğunu görebiliyoruz. Şimdiki lüks ve saltanatvari hayatın din kılıfıyla normalmiş gibi gösterilmesi belki de müslümanlığa yapılan en büyük zararlardan. İşin kötüsü de bu türden saf ve özlenilen hayatların sadece kitaplarda kalmış ve anlatılıyor olması galiba... Okurken Ebu Eyyûb El-Ensari Hz. nin yerinde, yanında, yakınında olmak isteyeceksiniz.
Mihmandar
Mihmandarİskender Pala · Kapı Yayınları · 202011,7bin okunma
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.