Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

SIKILMAK ÜZERİNE
Kitabın her sayfası için yirmi dakikalık bir sosyal medya arası veriliyor. Her sayfadan sonra ekranda parmaklar ortalama on kez kaydırılıyor. Şayet yüz kırk karakterden uzunsa biri özetlese iyi olur. Yedi dakikalık bir video artık çok uzun. Markette kasa sırasını, tost makinesinin ısınmasını ve trafikte kırmızı ışığı beklerken bir refleks hareketle telefona uzanılıyor. Kelimeler kayboluyor, emojiler art arda geliyor. Televizyon açıkken telefon elde, iki farklı ekran arasında sıkılmamak için aşağı yukarı bakmaktan gözler ağrıyor. Aylar sonra gelen buluşmalarda hangi masaya oturulacağına prizin konumu karar veriyor. Bu arada reklamcılar sekiz saniyeden uzun görüntüleri insanların artık izleyemediğini söylüyor. Telefona bakmayı unutturan ballı sohbetler kalabalık masalara uğramıyor artık çünkü bir Japon balığından daha kısa sürüyor konsantrasyonumuz. İlk on beş dakikadan sonra en güzel kadın bile çok yavan, gün batımını izlemek ilk iki dakikadan sonra çok bayat. İnternete bağlı değilken bir şeyleri kaçırma korkusu hiçbir yerde bir türlü huzur vermiyor. Küçük ekranda yalnızca kısa, ani, sık sık değişen ama çarpıcı olan görüntülere ve seslere katlanabilirken petrol yeşili su gibi ölü durgunluğundan yalnızca sineklerin yolunun düştüğü, yolu çoktan öncekiler tarafından belirlenmiş ve yeri bellenmiş, tekrarlardan oluşan, yıllar alan basmakalıp bir yaşam sürüp hayatı kaçırmaya bir saniye olsun kimseler itiraz etmiyor. Ezel Sadıker Kafa Dergisi
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.