Distopik romanların gerçekten hastasıyım. Ana karakterimiz bir itfaiyeci. Ama artık itfaiyeciler yangını söndürmekle değil, çıkarmakla uğraşıyorlar. Üstelik yaktıkları şey; kitap! Kahramanımız kitap yakma işinden oldukça zevk alıyor. Daha sonra biriyle tanışıyor ve hayatı değişiyor. Bizde bu hayata ortak oluyoruz. Kitap boyunca "Gerçekten ilerde kitap okumaya ihtiyaç duymayan, sadece o televizyon ve telefonların içine gömülerek yaşayan insanlar mı olacağız? Gerçekten mi, gerçekten mi?!" dedim. Fazlasıyla korkunç bir durum bu, böyle şeyler yaşamayalım efendim, bu güzel kitabı da okuyup okutturalım. :)