Kendi evinde kendi topraklarında Fırat ile Diclenin arasında yani Mezopotamyanda öz dilini konuşamamak nedir bilir misin?
Hiçbir suçun yokken yalnızca kendi dilini konuşmaktan dolayı işkence yapılmak nedir bilir misin?
İşte Mehmed UZUN öyle topraklarda büyüyüp yetişen bir yazardı. Kendi halkının sorunlarını çektiği çileleri yazdı ömrü boyunca kendini adamıştı bu uğurda işkencelere göz yumdu. O, sevdiği memleketinden uzaklaşmayı bu uğurda göze aldı. Ama o zaman bu bir suç olarak sayılıyordu, yazarın kendini, toplumunu anlatması. O Türkçe bilmeyen Kürt bir Annenin evladıydı.
"Güneş yok dermiş gibi, ay yok, yıldız yok dermiş gibi. Bir halk nasıl inkar ediliyordu?.."