İnceleme güzel, bunun için özellikle teşekkür ederim.
Alman-Fransız kavgası asla bitmeyecek olan milliyetçi iki ırkın davasıdır. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'da yaşanan La belle époque dönemi savaş ile sona ermiştir. Bu savaşın sonunda da Almanlar I. Dünya Savaşı'nı maalesef kaybettiler ve galip olan egemen güçler ittifakı (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve diğer müttefik devletler), 1919'da Versailles Antlaşması ile yenilen Almanya'ya altından kalkılamayacak bir toprak, ordu ve ezici ekonomik yaptırımlar dayattı. Bu hiperenflasyonu tetikledi ve İkinci Dünya Savaşı'nın ekilen tohumlarını da beraberinde getirdi. Almanya Batı'da elinde olan Alsace-Lorraine'i Fransa'ya geri vermek zorunda kaldı. İşte Alman-Fransız kavgasının asıl ana nedenlerinden birisi de budur ve Fransızlar birazda dünyaya farklı bakmaktadırlar. Bu sebeptendir ki, gerek kendi ülkelerinde, gerek gittikleri diğer ülkelerde başka bir dil kullanmak istemezler ve Fransız dilinde inatla diretirler. Diplomat ve önemli tanınmışları bile yabancı dile hakim olsalar da, kendi milli dilleri üzerinden beyanat vermeyi de çok severler. Çünkü milliyetçidirler ve milliyetçiliğin özünü de pratikte gayet iyi uygularlar.
Zaman ayırıp bu güzel eseri incelediğiniz için tekrar teşekkür ederim Hamit Bey. Saygılar üstadım.