Gönderi

395 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Az biraz beğendiği bir şeyi hemen hayatının enler listesine koyan biri olarak, daha önce herhangi bir kitabı böyle bir listeye koyamamıştım. Nihayet ilk kitabımı buldum. Gönül rahatlığıyla, hayatımda okuduğum en iyi kitap ilan ediyorum Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü. Bu metni okuyan birisi, bu giriş cümlelerinden sonra doyurucu bir inceleme yazısı bekleyecektir. Haliyle bu beklentisi karşılıksız kalacaktır. 'En' özendiğim şeylerden birisi, bir kitabı okuduktan sonra, hele de kitabı çok beğendiysem, o kitabı alıp sayfalarca inceleyebilmektir. Bazen 1k'da bir kitaba yorumumu bıraktıktan sonra okurların incelemelerine bakıyorum. Bakar bakmaz gidip kendi yorumumu silmek istiyorum. Çünkü çoğu zaman yorumumumdaki kitapla ilgili tek cümle "Sade anlaşılabilir cümlelerden oluşan..." olurken, diğer bir okur yazarın yazma tekniğinden, incelediği konu hakkında eksik yazdıklarına kadar her bir şeyi tespit edip, yazmış oluyor. Bakınız bu metindeki 2. paragraf da bitmek üzereyken, hâlâ kitapla ilgili bir cümle kurmadım. Kitap, sade anlaşılabilir cümlelerden oluşmuyor tabiki. :) Aksine kitapta çok fazla Osmanlıca kelime vardı. Bu yüzden kitabın ilk yarısını okurken sık sık sözlüğe bakmak zorunda kaldım. Tuhaf bir şekilde kitabın ortalarından sonra akıcı bir şekilde okumaya başladım. Osmanlıca kelimeler mi azaldı, yoksa hikayeye kapılınca kelimelere mi daha az takılıyor insan, anlamadım. Kürk Mantolu Madonna'yı okurken hemen hemen aynı durumu yaşamıştım. Belki de bu Cumhuriyet dönemi edebiyatına özgü bir durumdur. 'Filhakika' bu dil kullanımının ayrı bir lezzeti var. Cümleler daha bir tatmin ediyor insanı. Sanki bunları okurken Türkçe'nin kendine özgü lezzetini, insan daha çok tadıyor gibi geldi bana. Metin daha ciddi, daha saygın gibi geliyor. Pop müzik ile Türk Sanat Müziği arasındaki fark gibi. Pop müzik hoştur, fakat mesela Müzeyyen Senar ayrı bir dünyadır. Olay bazlı bir çok kitapta, bir çizgi vardır. Yazar kitabın başlarında bize yemler atar. Kişileri tanıtır, konuşturur. Bir süre sonra olayları az buçuk tahmin etmeye başlarız. Çünkü kitabın ortalarında bazı karakterlerin, bazı olayların sadece bu sonu hazırlamak için konulduğunu anlamaya başlarız. Kitabın başarısı da bunu bize fark ettirmemesiyle ölçülür. Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi olay bazlı bir kitapta ise yazar büyük bir özgüvenle kitabın sonunu neredeyse başta söylüyor. Fakat karakterler ve olaylar o kadar güçlüki, bu durum, kitaptan aldığınız tada hiçbir zarar vermiyor. Türkiye'nin modernleşmeye başladığı yılları, temelde kadınlar olmak üzere insanların yaşama biçimlerindeki değişimler gibi bir sürü farklı konu ele alınıyor. Bunları tahlil edecek bilgi birikimim yok. Fakat çok güzel ele aldı onu biliyorum. :) Sonuç olarak okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Sadece ilk yarısında olay biraz karışık gittiği için zorlanabilirsiniz. Sakın yarım bırakmayın. ---Sadece kitabı okuyanlar için (Spoiler içerir)--- Ya abi, ne mükemmel kitap değil mi? :) Tıpkı Hayri İrdal gibi başta bu enstitü gereksiz diye düşünürken, ben de bu SAE'nin gerekli bir şey olduğuna inandım bir ara. Halit Ayarcı beni de inandırmıştı. Hatta itiraf edeyim, internette aradım bir ara bu SAE gerçek mi diye. Bazen 1k'da ofise yemek getiren abiler soruyor, bu 1000Kitap ne işe yarıyor, kitap mı satıyorsunuz diye soruyorlar. Yok diyorum. Sitemiz uygulamız var, kitap sosyal ağı vs diyorum. "Hm, oradan kitap mı okunuyor" diyorlar yok diyorum. Sonra da "hmm" diyerek gidiyorlar. Allah bilir içlerinden "bu manyak kitaplarla kafayı yemiş sanırım" diye düşünerek gidiyorlar. 1k'yı muhtemelen alakasız bir şekilde SAE'ye benzettim. Kitap satmıyoruz, kitap da okutmuyoruz ama çok işe yarıyoruz. :) ---Sadece kitabı okuyanlar için (Spoiler içerir)---
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342bin okunma
··
817 görüntüleme
NigRa okurunun profil resmi
"Kitap satmıyoruz, kitap da okutmuyoruz ama çok işe yarıyoruz." kitaplarla kitapseverleri buluşturuyorum deyin daha gizemli olur. :))
Elif okurunun profil resmi
Kitabı okumak için yeterli sade ve anlaşılır bir inceleme olmuş. İnceleme konusu üzerinde uzun uzun tartışabiliriz zira her okuyucunun anlayışı anladığını ifade edişi ve bir incelemeden ne anladığına dair pek çok yorum ortaya çıkacaktır. Bu soruları cevaplamak ya da kendi düşüncelerimi diğer incelemelerle karşılaştırmaktan ziyade anladığım kadarını edebi bir dille anlatabilmeyi tercih ediyorum. Sizin de öyle yaptığınızı gördüm ve bu beni mutlu etti. 1K'ya gelince düşüncelerin mahiyeti ortaya çıkan eserde kendini gösterir. Birtakım olumsuzluklar da olsa ( saplantılı ve kibir sahibi entelektüel düşüce sahipleri gibi) burası kitap kokan, insanı okumaya teşvik eden, düşüncelerin tartışıldığı ender ortamlardan bir tanesi. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
1 önceki yanıtı göster
Hacı Seydaoğlu okurunun profil resmi
Kibirli entellere bir mim koymak şartıyla size katılıyorum. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. :)
Ayşe* okurunun profil resmi
hahahahah :) öyle deme senin 1000Kitap'da bir nevi SAE, hepimiz küçük küçük Hayri İrdal'larız. Benim de okuduğum en iyi kitaplardan biriydi, hatta kitabın nasıl bittiğine inanamadım, Halit Ayarcı beni de inandırmıştı bu masala oysa ki. Ağzına sağlık :)
Hacı Seydaoğlu okurunun profil resmi
Sağolasın güzel dostum. :)
âişe okurunun profil resmi
Bu kitabı çok seviyorum. İncelemelerini okuyordum ki incelemenize denk geldim. Sitede yapılan incelemeler hakkındaki yorumunuzu okumak beni epey gülümsetti :) ve yazılan incelemeler konusunda iki üç gündür düşündüğüm şeylerin aynısını okudum sanki :) Ayrıca site hakkındaki benzetmenize çok güldüm :D Bugün metroda arkadaş bir abladan bahsederken, kendisine ait müessesesi, iş yeri varmış demişti. Ben de müessese deyince gülmüştüm. Sonra da SAE gibi bir iş yeri mi demiştim :)) Sizin benzetmeniz de çok hoş olmuş :) Fakat mizahi yönü bir yana hakikaten benim için çoğu sosyal medya hesaplarına nispeten severek kullandığım, okumalarımı düzenleyebildiğim, anlamlı, verimli ve güzel bir platform oldu. Bilvesile teşekkür ediyorum. :)
Hacı Seydaoğlu okurunun profil resmi
Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. 1k’nın bence en hoş yanı bu. Yaptığınız bir paylaşım aylar yıllar sonra bile bir okur tarafından okunabiliyor, bir işe yarayabiliyor. Burayı burası yapan yüzbinlerce okurun emeği. Siz ayrıca da kütüphaneci olarak katkıda bulunuyorsunuz. O yüzden ben de müteşekkirim size. :) İyi okumalar dilerim. :)
FatmaY okurunun profil resmi
1950 sonrasi romanlari incelerken bu kitaba rastladim. Ödevimin konusunu sectim ve makaleler, yazılar derken sizin gönderinize kadar geldim. Kitabi okumadim ama incelemelere baktığım zaman okunmasi gereken bir yapıt olduğunu düşünmüyor değilim😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.