Gönderi

Sorular
Herkese merhaba; Şu an okumuş olduğum
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
kitabında ego ile ilgili 5 tane soru var. Tabii cevapları da verilmiş. Ancak ben cevapları yazmadan sizin cevaplarınızı merak ediyorum. Görüşlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum. Kitabı okuyanlar belki biliyordur cevapları ama sonrasında tekrardan buraya yazacağım. Şimdilik sıra sizde. Ego ile ilgili alıntıyı da şuraya bırakayım #35680218 Sorular: 1-Bir doz gizem, bir doz korku egoyu kaç yıl yaşatır? 2-Aşk mı egoyu yaşatır, yoksa ego mu aşkı? 3-Hayallerimizin senaryosunu ego mu yazar? 4-Ego, insanı tanrı yapar mı? 5-Egonun en çok korktuğu şey nedir?
··
16 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
1- Koşmayı bırakıp, durup etrafa bakacağı yıl kadar. 2- Sevgisi az olanın Ego'su tavandır, uzun süreli ilişki de bu durum tersi olacak şekilde döngüye girer. 3- Senaryo yazmaz, günlük senaryoya ego eşlik eder. 4- Tanrı; Ego'nun İnsanıdır. 5- Ego; karşısında daha büyük ego gördüğünde onunla baş edemezse egosunu alıp defolup gider. Not: Kitap ya da alıntı hakkında bilgim olmadan cevapladım. Saygılar.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Sorular kadar verilen cevaplar da çok güzel, bu tür paylaşımlar görmek istediğim türden paylaşımlar. :) 1- Korku, gizemden beslenir. Gizem de korkudan. Bu iki olgu insan vücudunda kendilerine yer bulamasaydı egonun da iktidarı açısından ittifak kurabileceği gerçeklikler olmazdı. Bunlar -ölümsüzlük idinde oldukları sürece- egoyu sonsuza dek yaşatabilirler, yani insan algılarının dışındaki nicellikler kadar. 2- İkisinin de birbirini yaşattığı hayat kesitleri olabilir, aşkın aşkı yaşattığı, egonun egoyu yaşattığı zaman dilimleri bile olabilir. Eğer ikisinin de varlığının bulanık olsa bile farkındalığındaysa bir insan, istisnai bir tutku seçiminde kendisine nazaran aşkın egoyu yaşattığı bir tinsel auraya bürünebilir. 3- Hayallerimizin senaryosunu eğer ego yazar ise, bunun ilk okurları bizler oluruz. Fakat tür yine de korku türündedir. İnsanın kendinden ve düşüncelerinden korkup sıyrılmaya çalıştığı, sorgulamalarının ve ruhunun önündeki manevi bir katar niteliğindeki düşünceleri onun egosunu şekillendirir. Ego bir heykeltraştır, biz de onun heykelleriyiz, hepsi bu. 4- Raskolnikov ve Napolyon. Mao ve Hindistan. Castro ve Küba. Ego başlı başına bir Tanrı’dır, tasavvufi bir şekilde Godmode açıp sizden, onun belirlediği amaçlara sürüklenmenizi ister. 5- Egonun en çok korktuğu şey yine kendisidir. Bu bazen sanrı şeklinde bazen de salt gerçeklik şeklinde tezahür edebilir. Korkmaktan bile korkulan bir yerde, egonun toprağından çıkıp yeşerebilmesi, ancak kendisinin ileri görüşlülüğündeki bir süperego geleceğinde ve id geçmişinde önderlik yapacağı bir zaman ordusu gibidir. Biz, zamana hükmetmek isteriz, fakat belki de tek algılayamadığımız şey de odur. Bunlara rağmen korkuyu ve egoyu diri tutan, bu zaman ordusunun da iktidarını kendi hayatı içinde elinde tutar.
Quidam okurunun profil resmi
1-) Gizem ile korku bir arada iken egonun tesiri tartışmaya açık olur. Sonuçta korku duygusu yüzeye geldiğinde çoğu karakter özelliği sindirilmiş oluyor. Yüzeyde kalanlarla da ya korkunun ve gizemin üzerine gidilir, ya da bu duygulardan kurtuluşa kaçarak sahip olunmaya çalışılır. Ego da arkalarda bir yerde kendisine de sıra gelmesini bekler. Ölmez, ama yaşadığı da söylenemez. 2-) Aşk çok fazla perspektif ile açılabilir bir durum olduğu için egoyla olan ilişki de karışık oluyor. Ortaya bir kesinlik koymaya imkân olmadığını düşünüyorum. Çünkü çok fazla aşk çeşidi var. Benim gördüğüm kadarıyla aşk egoyu besliyor. Bu besin iyi de olabilir, kötü de olabilir. İlaçlardaki gibi dozaj faktörü önemli oluyor. Öldürebilir, geliştirebilir veya düzeltebilir. 3-) Şüphesiz onun da etkisi vardır. Fakat hayallerimizin senaryosunu doğamızda varolan değiştirilemez yatkınlıklar yatar. Ego da bunlardan biridir. Ancak tamamı olamayacak kadar zayıf bir unsurdur. 4-) Tanrılar yaratmaya ve öldürmeye yararken, yapması çok da zor olmasa gerek. 5-) Merhamet ve aşkınlık olsa gerek. Çünkü bu ikisinin parçalarının ya da kendilerinin varlığında ego bitkisel hayata girer. Yani ölmekten beter olur. Nefes alır, ama neye yarar? Yaşar, ama ne yapabilir? Kitapla ve konuyla alâkam olmadan cevap verdim. Cevaplarım da gerçeklerle alâkalı olmadan yazıldı. Sadece yorumlamalarım bunlar. Saygılarımı sunuyorum.
Bu yorum görüntülenemiyor
Selman Ç. okurunun profil resmi
Kitapta var olan cevaplar. Dediğim gibi öncesi ve sonrası var. 1-Ölene kadar! 2-Ego, aşkın kendisidir! 3-Her ne kadar kötü de olsa evet... 4-Yapmaz, sadece seni buna inandırır. Sonra sen kendini bir bankamatikte emekli maaşı kuyruğunda bulursun! 5-Ölüm!
Esther. Sema okurunun profil resmi
1) Gizem egoyu besler ancak korku egoyu güçsüzleştirir. Korkunun egoyu sürdürdüğünü düşünmüyorum. Yıl konusu da kişiye göre değişir. 2) Aşk da kişiye göre farklılık gösterir. Standartlara göre yorum yaparsam aşk ego ile paraleldir. Kimse kimseyi yaşatmaz sadece dengeler. 3) Hayallerimizi ego şekillendirmiş olsa bile tek başına yeterli değildir. Ego ile birlikte dış etkenler de devreye girer. Beklentiler hayat vs. hepsi etkiliyor. 4) Ego insanı tanrı yapma yolundaki bir adımdır. 5) Egonun korktuğu şey zayıflıktır. Alıntıya göre yapmadım bu yorumumu. Alıntıyı doğru ego tanımı olarak bulmadım açıkçası ben. Alıntıda ego değil de kibir anlatılmış gibi geldi bana. Benim ego tanımım ile uymuyor maalesef.
Selman Ç. okurunun profil resmi
Çok güzel cevaplar geldi. Cevap veren herkese teşekkür ederim. Bu cevaplardan sonra kitaptaki cevapları ekleyince şaşıracaksınız belki de :) Tabii kitapta sorular ve cevaplardan önce olaylar ve durumlar anlatılıyor, onlarla bağlantılı şekilde bu sorular ve cevaplar veriliyor. Akşama kitapta verilen cevapları yazacağım. O zamana kadar belki yeni cevaplar gelir.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.