"Erkekler belki mühendis, belki doktor, belki avukat veya muallim olmuşlardı.
Fakat bunu bir fikir ihtiyacı olarak değil, iyi karnını doyurmak,
iyi giyinmek, güzel karı alabilmek için yapmışlardı.
Yani dimağ gibi en asil bir uzuvlarını midelerine ve tenasül cihazlarına
uşak olarak kullanıyorlardı. Yalnız ekmek parası düşünen ve
asıl vazifelerini; tefekkür kabiliyetlerini tamamıyla unutarak
basit birer makine hâline giren bu kafalarda akıl,
saf ve maddiyatın dışına çıkabilmiş akıl, artık lüzumsuz bir şeydi."