Kadının dinler ve uygarlık içindeki konumu ve bu konumun oluşup gelişmesinde ona eşlik eden antropolojik sürecin çok ayrıntılı ama akıcı bir şekilde anlatıldığı bir kitap. Kadının cinsel anlamda sömürgeleştirilmesi ve ikinci plana itilmesinin çok uzun bir tarihi var. Bu eşitsiz tarihin sanki insan ürünü bir yapı değilde adeta dinsel bir emir gibi insanlara dayatılmasında, kutsallaştırılmasında dinlerin ve dinsel yorumların özellikle hıristiyanlık, yahudilik ve islam'ıda içine alan sami din grubunun önemli bir payı var. Bu tarihsel sürece dair birçok sorumun cevabını bulabildim kitapta.
Berktay olaya sadece akademik değil politik açıdanda yaklaşıyor. Kitabında model aldığı Foucaultcu bir iktidar çözümlemesiyle çözümlediği ataerkil yapının ve eril tahakkümün aynı zamanda kendi içinde direniş imkanlarını barındırdığınıda dile getiriyor.
Kadının dinler içindeki konumu, köleleşmesine dair doyurucu bir çalışma.