Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

382 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TÜM ZAMANLARIN EN İYİ TAŞLAMA ROMANI İÇİN BİR İNCELEME
Yetmişli yıllarda Saatleri Ayarlama Enstitüsünü radyonun “Bir Roman Bir Hikâye” programında dinlendiğimde, ülkemizde beş yüz yıldır bütün akıl dışı uygulamaların aslında Halit Ayar’ın o parlak zekâsının eseri olduğunu hiç düşünmemiştim ve roman bana biraz saçma gelmişti. Fakat okuyunca gördüm ki, beş yüz yıldır, perde arkasından bizi Halit Ayar yönetiyor ve bizim gibi Doğu toplumları için o aslında Donkişot tarzı ölümsüz biri. Örneğin İstanbul’un fethinde en önemli rolleri üstlenen veziri Çandarlı’yı boğduran ve kardeş katlini yasal hale getiren Fatih Sultan Mehmet’in “Çağ Açıp, çağ kapatan Padişah” olarak anılması, İki oğlu, 6 torununu boğdurup, boğdurduğu şehzadelerin cariyelerini de hamile olma ihtimallerine binaen, taş bağlı çuvallarla denize attıran Sultan Süleyman’ın “Kanuni” namı ile anılması Halit Ayar’dan başka kimin aklına gelebilir? Ya Galata Bankerleri ve Avrupa’dan aldığı borç paralarla Avrupa’yı kıskandırmak için İstanbul’u saraylarla donatmak, Avrupa’ya saltanat seyahatleri düzenlemek, ordu kışlasını topa tutturup, sonra camilerden okuttuğu sâlalar ile halkı galeyana getirerek, sağ kalan askerleri de palalarla doğratıp, 26 bin askerin ölülerini itlere yedirmek Halit Ayar projesi değil de nedir? Devletin hazine ve maliyesini Düyunu Umumiye devredip, devleti mutlak yıkıma sürükledikten sonra, halk açlıktan kırılır, devlet yıkılırken “dünya bizi çekemesin” diye “Allaha Giden Yol” kisvesiyle İstanbul’dan Hicaz’a demir yolu yapmak Halit Ayar zekâsına sahip olmayan birine nasip olabilir mi? Kıyafet, kanun değişiklileri, dayatmalar, dar ağaçları, saltanatı kaldırmakla, kendi sağlığında kendi heykellerini diktirmekle insanların zihniyetlerinin de değişeceğini zannetmek, sizce de Halit Ayar zekâsının ürünü değil midir? İlkokul birinci sınıftan terk, CIA ajanı olduğunu herkesçe bilinen ve Amerika’da yaşayan bir meczuba devleti teslim etmek, tüm okulları İngilizce eğitim verirken, onun ‘Türkçe Olimpiyatları’nda gözyaşları dökmek, hatıra paralar bastırmak, bu ajan darbe yapmaya kalkışınca da, ülkede ne kadar okumuş yazmış, eğitimli, insan varsa hapislere tıkmak, aileleriyle birlikte onları ve ülkemizi açlığa, intihara, ölüme sürüklemek Halit Ayar dışında birinin fikri olabilir mi? İstanbul’a üçüncü köprü cinayet olur” derken rant paylaşımında söz sahibi olunca, Osmangazi ve Çanakkale köprüleri ile birlikte boğazdaki köprü sayısını ikiden beşe çıkarmayı, bununla da yetinmeyip, İstanbul’a ikinci bir boğaz, ile üçüncü havaalanı, dolarla kira garantili yurt çapında sayısız kamu hastaneleri yapılmasını Halit Ayar’a yükleyemeyiz. Zira Türkiye’yi otuz kırk yıl dolarla geri ödemli bir borç batağına sürükleyecek, Düyunu Umumi ’den bin beter bir çöküşe sebebiyet verecek bu projelerin hayata geçirilmesine Halit Ayar’ın bile vicdanı el vermezdi herhalde. Kısacası Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okumadan, Türkiye ve Türkleri anlamak, Halit Ayar ve Hayri İrdal’ların başımıza daha ne felaketler getirebileceğini tahmin etmek mümkün değil diye düşünüyorum. Bir mizah romanının çok ötesinde, tüm zamanlar için geçerli böyle bir siyasi taşlamanın 1930’larda yazıldığını zannederek, Kemal Tahir, Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve tüm yazar çizer, düşünürlerimize yapıldığı gibi, neden Tanpınar’ı da zindanlarda çürütmemiş, hatta Sabahattin Ali gibi öldürtmemiş zamanın muktedirleri" diye düşünerek okudum eseri fakat araştırınca gördüm ki, meğer kitap 1960’larda ilk baskısını yapmış. Şayet kitaba, yazara, sanata, sanatçıya, akıla, bilime değer veren bir toplum olsaydık bu kitap da Donkişot gibi, tüm dünyanın tanıdığı bir klasik olurdu. Üzüldüğüm yegane konu ise budur. İyi Okumalar.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.