Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sana söyleyemediğim şeyler var Borsalar iflas ediyor kuşlar intihar edince çoktan seçmeli ölüyoruz yani hiçbir şey Ekonomi haberlerinden de anlamıyor ki  kapıcılar, ne ekmek ne de süt belki de hepten! Hiçbir şey diyorum evet biraz gökyüzü biraz çarpım tablosu biraz da yoksul gramofon Matematiğe inanmıyorum, coğrafya defterime şiir dökülünce yalnız gelen ilhama Vergiden düşülen hayr’lara çokça âmin, topraksız Nişantaşı köylüsü, viva Latin Amerika! Kızılderililere inanıyorum, biraz sonbahara, göç edemeyen kuşlara ve kırık kumbaralar.. Yüzüne ayet çarpılmış bir çocuk kadar hayretkar, incinmelere doymuyoruz zaten, nasılsın? Sana söyleyemediğim şeyler var, ortaçağ ve karıncalar üstüne eski ve usulsüz Ajanslara düşen cesetlerden muzdariptir kaç zamandır içimizdeki mezarlık. Kızımın ismi Eylül olabilir, senin ismin ya da herhangi bir filmin.. -Bu şiirde ikiz kulelere rastlanmayacaktır, holdinglere ve uyum yasalarına- Ne çok vuruluyoruz gitmediğimiz yerlerde beklenmediğimiz her saat, itina ile mutlaka! Vuruluyoruz, adım başı heykellerden kalma ayinlere yaslanırken bekamız Sıralar boyunca çizik içinde kalbimiz, denize paralel uzanmak bile iyi gelmiyor dağlara -Orta Asya’yı terk ettiği günden beri huzursuzdur kavmim Huzur uzak bir ülkedir, bankalar, hisse senetleri, Riyad ve borsalar kahrolsun! Sana söyleyemediğim şeyler var Bakkal mahallemizin simgesidir tayyör dirliğimizin, geri kalanları da takrir-i sükûna yaz. Elif deyince gökler yağdırıyor şarkısını nasılsa, yağmur diyoruz insan aklımızca ki, olsun. Elif bahsi geçince yağmur söylüyoruz ‘böö' deyince ölenlerdeniz, ölesi değilse de canlar Laiklik elden gidiyor, muhallebiciler kapanıyor birer birer ya da Neşet Ertaş’tır ipucun Cinayet romanları söze erken başladı Habil’in hakkı Kabil’den sorulmadı zaten, unutun! Sana söyleyemediğim şeyler var, aklın Nepal’de kalmış romantik bir 68’lidir Ruhun Slovakya’nın kurtuluşuna çoktan asker yazılmış.. Ve oda numarasından başka kaybedeceği bir şeyi olmayan sahipsiz anahtarlar gibi Kapılar arkasında hiç durmadan İslamcılık öldüren elma kurdunun hikâyesi gibi histerik ya Terk ettiği günden beri göçebe ruhunu bu kadar zamansız, ey kavmim! Elma kurdu dediysek, elma çürüktür mutlaka ve tüm kurtlar anarşist. Sana söyleyemediğim şeyler var, Kocaman bir mevsim devrilirdi içimize, dünya hafta sonları da anlaşılmazdı Üçüncü sınıf yazarların bohem tavırları çay bardakları kadar hatırlanmazdı.. İşten kovulmalarım çok şiirsel değildi baştan anlaşalım Nato üyeliğimiz de öyle.. Ali’nin gel’mediği günler kekelerdi öğretmenimiz, eğitim kadar milli, devlet kadar uzaktı. -İkinci yeni’den hiç etkilenmiyordu üstelik tebememe- Fiş’lendiğimiz doğrudur, gözlerin altıpatlar, sana söyleyemediğim şeyler var Kanun önünde eşittir öyleyse tüm karıncalar! Sana söyleyemediğim şeyler var Sana söyleyemediğim şeyler bahsi, dünyanın yenilmiş tüm çocuklarını da kapsar.. -Bakkala veresiye yazdıran Meksikalı bir gerillanın Sigarasını yakmak üzere gökyüzüne bakması da şiirdir, mesela Seni, seviyorum.
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.