Gönderi

68 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 11 days
“İktidar” ın, bizim de katılmamızla, suç ortaklığımızla düzenlediği “ söylem” lerle, ‘çağdaşlık’ adına, yaşam alanlarımızda bizi nasıl aldattığı, kurulmasına katıldığımız “ düzen” içinde bizi nasıl biçimlendirdiği, hizaya soktuğu, istediği itaat noktasına getirdiği... Oluşturduğu “ hastalık”, “ delilik”, “ suçluluk”, “ cinsellik” alanlarıyla, insanca özgürlüğümüzü nasıl ‘düzenlediği’, bedenimizi nasıl ‘terbiye’ ettiği, ‘zihni’mizi nasıl 'sağlıklı’ kıldığı, ‘eğilimlerimizi’ nasıl ‘yönlendirdiği’ —bizi nasıl “ iyileştirdiği... Bu “ iyilik” bizi bugün huzursuz edebiliyorsa; ‘çağdaş’ toplumun artık ‘gönül rahatlığı’yla geriye çekebildiği, ama her an yeniden kurulabilecek bir baskıya hazır tuttuğu iktidar mekanizmaları içinde, rahat etmenin rahatsızlığını duyuyorsak; Batılı insanın refah içinde vicdan azabı çekişine yakınlaşıyorsak, bu,—garip ya işte— çağdaşlaştığımızdandır. Foucault da, çağdaşlığın gereklerinden biridir —ya da, biriydi, mi demeli, artık...
Söylemin Düzeni
Söylemin DüzeniMichel Foucault · Hil Yayın · 198747 okunma
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.