Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
‘’Bir gök gürültüsüyle gelişi duyurulan efendi ortaya çıktı. Her zamankinden farklı giyinmişti, belki de göğün yeni emperyal modasıydı bu: Başının üzerinde üçlü bir taç; elinde cop sallar gibi kavradığı asası.’’ Flash TV oyunculuğu geldi aklıma. Jose Saramago bu satırlarla yapmış Tanrı tasvirini. Karikatürize etmiş dahası dalga geçmiş aslında. Ama insanların inançlarıyla edebiyat kisvesi altında da olsa dalga geçmek, alay etmek, bana kalırsa ciddi bir psikolojik sorunun göstergesidir. Öncesinde başka bir şeyden bahsetmek istiyorum; Salman Rushdie’nin ‘’Şeytan Ayetleri’’ romanı vardı, çevirisini yapmak isteyen Aziz Nesin (ki çok sevdiğim, saygı duyduğum bir insan, yazar, aydındır kendisi) birçok problem yaşamıştı. Hatta 1993 yılında Madımak olayı malum. Tabii ki sadece bu romanı yüzünden o olayın olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü o yıl incelendiğinde ki ‘’Türkiye’nin Karanlık Yılı’’ olarak geçer. Birçok olayın olduğunu görürsünüz örneğin; 24 Ocak sabahı Uğur Mumcu'nun aracına bomba yerleştirilerek öldürülmesi, 5 Şubatta Maliye Bakanı Adnan Kahveci’nin şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi, 17 Şubatta Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağının düşmesi ve şehit olması, 17 Nisan günü Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümü, 25 Mayısta 33 er’in kurşuna dizilmesi, Başbağlar katliamı, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Binbaşı Cem Ersever’in şehit olması, Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın ölümü ve sözünü ettiğim Madımak olayı. Böyle bir ortamda tesadüften söz etmek mantıksız, yalnızca olayı Aziz Nesin’in çevirdiği kitap olarak görmek saflık olur. ‘’Şeytan Ayetleri’’ kitabının çevirisini neden yapmak istediğini şöyle anlatmıştı Aziz Nesin; ‘’ Bu romanı yayımlamaktaki amacım, anayasasında laik olduğu saptanmış bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nde, İslam Ülkeleri Konferansı’nın dolaylı baskısı ve hükümet içindeki Diyanet İşleri’nin tavsiyesiyle, Şeytan Ayetleri’nin Türkiye’ye sokulmasının ve Türkçe yayımlanmasının bir hükümet kararnamesi ile yasaklanmış olmasıdır. Hükümete verdiğim bir dilekçeyle de, bu yasak kararnamesinin kaldırılmasını ve bütün uygar ülkelerde olduğu gibi Şeytan Ayetleri’nin Türkiye’de de yayımlanabilmesini istiyorum. Şeytan Ayetleri’ni çok değerli bulduğum, çok beğendiğim için de yayımlamak istiyor değilim.” Yani anlaşılacağı gibi karşı olduğu durum bir kitaba yasak getirilmiş olmasıydı ki çok haklıydı. Yine Aziz Nesin’in Madımak olayından hemen önce verdiği röportajda ‘’Ben inananlara saygı duyuyorum, onlarda benim inanmama saygı duysunlar, neden rahatsız oluyorlar ki’’ dediğini görürsünüz. Kesinlikle hiçbir kitap yasaklanmamalı fakat bu durum eleştirilmeyeceği anlamına gelmez, okuyucunun yorumuna bırakılmalı. Bunları yazma sebebim kitaba bir ön yargı ile başlamadığım görülsün diyeydi. Yani gerçekten mantıklı ve makul bir şekilde yazılmış olsa, sonucunda yine inancım değişmese bile en azından saygı duyardım. Sokratik sorgulama yapmamı sağlasa yine saygı duyardım. Ama ben kitabın böyle bir derdi,amacı olduğunu hiç sanmıyorum. Tamamıyla dalga geçmek, Ateizm’e yaranmak, bir sürü boş safsatayı gerçekmiş gibi, belli bir kaynağa dayanıyormuş gibi anlatarak algı yaratmak, empoze etmek adına yazılmış, kağıt israfından başka bir şey değil. Verdiğim paraya üzüldüm doğrusu. Saramagonun kendi fantezi dünyasını, karakterler üzerinden bahsettiği pozisyonları, bu pornografiyi ‘’Sanat, edebiyat’’ falan filan altında yedirmeye kalkması, bunları dini bir kurguda toplaması bana oldukça yanlış geldi. Sonra aklıma ‘’Ey sevgili okur! Eğer bir kitap kendini okutamıyorsa, ilerlemiyorsa, o zaman derhal o kitabı kaldırıp atmak ve dünyada okunmayı bekleyen nitelikli eserlere yönelmek en iyisi.’’ sözü geldi ve daha fazla zaman kaybetmemek adına yarım bıraktım.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,1bin okunma
·
90 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.