Okurken kendimi olayların geçtiği zamana ışınlamış buldum. Kaliteli bir eski Türk filmi tadındaki bu romanı şahane olarak tarif edebilirim sadece. Haşarı bir genç subayken bir anda ülke savunması yani kuvayi milliyeden biri olmak uğruna makamını hiçe sayan birisi olan Nazmi'yi görüyoruz. Kendisinin de bahsettiği gibi asıl olaylar silsilesi ikinci bölümde başlıyor. Sevdiği insana kavuşamamış Nazmi'nin hiç beklemediği bir zamanda mecburi evine kabul ettiği küçük kız Jülide... Detay vermemek için kendimi zor tutuyorum ama okuyacaklar için biraz merak uyandırması adına burda bırakıyorum. Kitap bittiğinde "acabaolsam ne yapardım?" Sorusu kafamdan çıkmıyor. Bu güzel eseri mutlaka okumak gerekir diye düşünüyorum. Herkese iyi ve bol kitaplı günler dilerim.