Monte Kristo Kontu'nu ne kadar sevdiğimi sık sık yineliyorum, çünkü Bay Dumas'nın kaleminin ve dimağının gücüne hayran olmamak elimde değil. "Siyah Lale" de hissiyatımı pekiştirmekten başka bir şey yapmadı. Lalelerden başka bir şey düşünmediği hâlde haksız yere suçlanan bir delikanlının, aşkın gücü ve Tanrı'nın işiyle içine düştüğü durumdan kurtulmaya çalışmasını okuyoruz. Hem Tanrı'ya hem de aşkına duyduğu inanç sınanıyor, Monte Kristo Kontu'nda olduğu gibi. Sanırım bu benzerlik kitabı gereğinden çok sevmeme vesile oldu. Umarım benim kadar sever herkes. Yıldızlı tavsiyemdir. =)