Gönderi

Oysa göçebeler ne kadar asil ve nasıl da devingendirler. Ne kapitalist tüketim toplumunun doymak bilmez arzusuyla semiren "daha iyi bir gelecek" doktriniyle yıkanmıştı beyinleri, ne de duygusallıktan fersah fersah ırak bir geçmişin duygusal yadigârlarını istiflemeyi öğütleyen eski-güzel-günler-fetişizmine tutsak düşmüşlerdi. Bir göçebenin atının terkisinde çoktan miadını doldurmuş, insana faniliğini hatırlatan tüm o nesnelere, aile albümlerine, çocukluk fotoğraflarına, aşk mektuplarına ya da ergen günlüklerine yer yoktu. Kimin ihtiyacı vardı ki o aptalca prangaları oradan oraya taşımaya? Sadece özgürlük, bütün saflığı ve sadeliğiyle özgürlüktü bir göçebenin atının terkisinde yolculuk edebilecek yegâne yük.
Sayfa 18 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.